Yerlerde tepinen bir çocuk gördünüz. Bağırıyor, çağırıyor, asla susmuyor!
Eğitim, Otizmin ilacı
Diğer özür gruplarında, sadece eğitimle
özürlülük durumundan çıkmak pek
mümkün değil. Bu yüzden, otizmde erken
tanı çok önemli. Aylin Sezer, Tohum
Otizm Vakfı’nda uyguladıkları yöntemin
çocukları geliştirdiğini söylüyor:
“Otizmde, maalesef mucizevi bir tedavi
yöntemi yok. Uzun süreli ve iğneyle kuyu
kazar gibi bir süreç söz konusu. Biz,
hayatı küçük parçalara ayırıp çocuğun
ihtiyaçlarına göre öğretiyoruz. Dişini
fırçalamak, tuvalet terbiyesi, gömlek
iliklemek, herkesin önünde soyunmamak,
kapıyı kapatmak, tek başına banyo
yapmak, karşıdan karşıya geçebilmek…
Bu bir yelpaze gibi, ağır ve hafif vakalar
var. Ne kadar olduğunu baştan belirlemek
zor. Eğitime başlanıldığı zaman ne kadar
hızlı ilerlediğine bakılıyor. En hafifi bile
olsa, erken yaşta doğru eğitim alınması çok
önemli; o altın çağ kaybedilmemeli.
Ancak pek çok alternatif tedavi yöntemi
var. Bu yöntemlerin bilimsel olup
olmadığına bakmak gerek. Çünkü
umut tacirliği ile ciddi para tuzakları
söz konusu olabiliyor.
Ailelerin, “Ben bir eğitim merkezine
götürdüm; çocuğuma orada baksınlar”
deme lüksü ise kesinlikle yok. Çocuk
size orada olup bitenleri anlatamaz. Her
aile gözünü dört açmalı; kapalı kapılar
arkasında yapılanları değil, gidip her
an çocuklarını izleyebilecekleri eğitim
modellerini tercih etmeli.
Biz, 0-12 yaş arasında eğitim veriyoruz
ama en erken üç yaşında geliyor çocuklar.
Bu çocuklar özel okullarda eğitim
görüyor; fakat dünyada ayrıştırılmış eğitim diye bir şey artık kalmadı. Küçük
yaşta ayrıştırılmış eğitim olabilir ya da
büyük yaşta ağır vakalarda da olabilir ama
ilkokul döneminde çocukları kaynaştırmak
gerekir. Hem bu sağlıklı çocuklar
açısından da faydalıdır.”