Ağız bakımına ekstra özen!

‘Hamilelik döneminde anneler bir dişini kaybedermiş’ sözü sizin de kulağınıza gelmiştir. Aslında ortada böyle bir bilimsel veri yok. Ancak hamilelik döneminde bol kalsiyum almak, yeterli ağız ve diş bakımı yapmak elbette büyük önem taşıyor.

Ağız bakımına ekstra özen!

BESLENME DE ÖNEM TAŞIYOR
Hamilelik sırasında beslenme, hem annenin hem de bebeğin genel sağlığı ve ağız diş sağlığı için oldukça önemli. Anne adayları hamilelik süresince A, C ve D vitaminleri ile fosfor ve kalsiyum yönünden zengin temel besinler, meyveler ve sebzeler tüketmeli. Ayrıca tahıl, süt ve süt ürünleri ile balık ve yumurta dengeli olarak beslenme planına eklenmeli. Anne adayları özellikle yemek aralarında şekerden mümkün olduğu kadar uzak durmalı. Kurutulmuş meyve ve karamel gibi yapışkan şekerli yiyecekler de tüketilmemeli.

HAMİLEYKEN DİŞ TEDAVİSİ YAPILABİLİR Mİ?
Çağdaş Kışlaoğlu, bebeğin organ gelişim evresi olan hamileliğin ilk üç ayında, etkili dental tedaviden kaçınılması gerektiğini belirtiyor. Ancak diş ya da diş eti iltihabı gibi acil durumlarda, var olan enfeksiyonun bebeğin gelişimini dental tedavinin olumsuzluklarından daha fazla etkileyebileceği unutulmamalı. Böyle bir durumda diş tedavisi, bir jinekologun önerileri doğrultusunda yapılabilir. Hamileliğin son üç ayında anne adayının tedavi için gerekli olan pozisyonları rahat alamaması ve koltukta uzun süre oturamaması da diş tedavisini olumsuz etkileyebiliyor.

HAMİLELİKTE YAŞANAN BAŞLICA AĞIZ VE DİŞ PROBLEMLERİ
1. Hamileliğin erken safhalarında diş etlerinde şişlikler ve kızarıklıklar gözlenebiliyor. Bu durumdaki diş eti oldukça hassas oluyor ve kolayca kanıyor. Bunun nedeni hamilelikteki hormonal (progesteron ve östrojen) değişiklikler.
2. Gingivitis diş etindeki enfeksiyonu tanımlayan bir terim. Hamilelik gingivitisi ise genellikle hamileliğin ikinci ayında başlayıp sekizinci ayında en üst seviyeye çıkıyor ve doğumdan sonra kendiliğinden iyileşiyor. Eğer gingivitis zaten mevcutsa, hamilelik sırasında şiddeti artabiliyor ve tedavi edilmezse periodontitise ilerleyebiliyor. Gingivitis oluşumunu engellemek için günde en az iki kez dişleri fırçalamak ve günde en az bir kez diş ipi kullanmak önem taşıyor.
3. Hamile kadınlarda aynı zamanda ‘hamilelik tümörü’ gelişme riski de bulunuyor. Bunlar genellikle iyi huylu ve yetersiz ağız hijyenine bağlı lezyonlar. Gebelik sonrasında
küçülüp kendiliğinden geçmesi ihtimali yüksek. Ancak hastaya rahatsızlık veriyorsa diş hekimi tarafından alınabiliyor.

HAMİLELİKTE AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI
• Hamilelik sırasında oluşan hormon artışı, ağız mukozasını dış etkenlere karşı özellikle bakteri plaklarına karşı daha hassas yapıyor. Bunun için günlük ağız ve diş bakımının kesintiye
uğratılmaması gerekiyor.
• Plak birikimi ve diş eti hastalıkları ile hamilelik sırasında oluşan hormonal değişiklikler arasında bir ilişki var. Bu nedenle anne adayları, hamilelik öncesinde tam bir ağız muayenesinden
geçerek optimal ağız hijyenine kavuşmalı ve bu alışkanlığı sürdürmeli.
• Anne adaylarının hamilelikte günde en az iki kez diş fırçası ve diş ipi kullanmaları ve etkili diş bakımı yapmaları, böylece plak birikimine engel olmaları da önemli.
• Hamilelikte ağız gargaraları kullanılabilir ya da ılık tuzlu suyla gargara yapılmalı. Özellikle ılık tuzlu su, diş etlerini rahatlatıyor ve diş eti hassasiyetini azaltıyor.Yazı: Gülru İncu

Ağız ve diş sağlığı hamilelik döneminde üzerinde dikkatle durulması gereken bir konu ve pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da halk arasında dile getirilen yanlış söylemler var. Uzmanlar bu tür bilgilerin çoğunun gerçeği yansıtmadığını, anne adaylarının iyi bir beslenme ve yeterli diş bakımı sayesinde hamilelik döneminde fazla sorun yaşamayacaklarını söylüyor. Ağız ve diş sağlığının sürekliliği için ömür boyu etkili ve yeterli bakımın şart olduğunu vurgulayan Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu; kadınların hamilelik, emzirme, menstruasyon, menopoz gibi dönemlerde dişlerine ayrıca özen göstermesi gerektiğine dikkat çekiyor. Memorial Şişli Hastanesi Ağız ve Diş Hastalıkları Bölümü Dr. Ali Ekrem Canbaz ise hamilelerin dişlerinin çürümesinin ya da dişlerini kaybetmelerinin nedeninin, bebeklerin kendileri için gereken kalsiyumu annelerinin dişlerinden almaları değil, bu dönemde diş ve ağız sağlığına yeterince önem vermemeleri olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Kadınlar için ağız ve diş sağlığı bakımı hamilelik gibi hayatlarının belirli dönemlerinde farklılık gösterebiliyor. Özellikle bu dönemde bebeğin sağlığını kendi sağlığından daha fazla düşünen anne adayları kendi kişisel bakımını ihmal edebiliyor. Bu durum da sorunlar ortaya çıkıyor!”

HAMİLELİKTE KALSİYUM KAYBI OLUR MU?
Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Kışlaoğlu, hamilelik döneminde anne adayının dişlerinde kalsiyum kaybı olduğuna dair bir veri olmadığını söylüyor. Her şeye rağmen bu dönemde ağız sağlığında bazı değişiklikler olabiliyor. Östrojen ve progesteron hormonlarındaki artışla, diş üzerindeki plak birikiminin artması birbirine paralel gelişiyor. Anne adayının ağız hijyenine özen göstermesi ve bunu alışkanlık haline getirmesi gerektiğini söyleyen Dr. Canbaz, plak birikimi ve diş eti hastalıkları ile hamilelik sırasında oluşan hormonal değişiklikler arasında yakın bir ilişki olduğunu vurgulayarak, “Hamilelik sırasında oluşan hormon artışı, ağız mukozasını dış etkenlere özellikle de bakteri plaklarına karşı daha hassas yapıyor. Esas sorun, gebelikte diş tedavilerinin kısıtlı olması” diyor.

HAMİLEYKEN DİŞLER NEDEN DAHA ÇABUK ÇÜRÜR?
Çağdaş Kışlaoğlu, hamilelik döneminde vücuttaki denge bozulduğu için dişlerin daha çabuk çürüyebileceğini söylüyor. Bu durumun en temel nedenleri arasında; hamilelik döneminde
tatlıya ve abur cubura karşı aşırı istek, bu gıdalar yendikten sonra diş fırçalamanın ihmal edilmesi, gebelik hormonlarının etkisiyle diş etlerinin daha çabuk kanaması ve anne adayının bu nedenle dişlerini fırçalamaktan kaçınması sayılabilir. Dr. Ali Ekrem Canbaz ise hamilelikte mide bulantılarının ve kusmaların ağız içinde zararlı etkilere neden olduğuna dikkat çekiyor. Kustuktan sonra anne adayının ağız bakımına yeterince özen göstermesi gerekiyor.

YETERLİ AĞIZ VE DİŞ BAKIMI YAPILMALI
Hamilelik döneminde bebeğin ve annenin kemiklerinin sağlıklı olabilmesi için anne adayının günlük olarak 1200-1500 mg kalsiyum alması gerekiyor. Bu dönemde süt ve süt ürünleri ile yeşil yapraklı sebzeler gibi kalsiyum bakımından zengin gıdalar tüketilmeli. Anne adayı eğer kalsiyum ihtiyacını gıdalardan karşılayamazsa, bebeğin gelişimi için gerekli olan kalsiyum, annenin kemiklerinden karşılanıyor. Ancak anne adayı, hamilelik döneminde iyi beslenir, yeterli ağız ve diş bakımı yaparsa, bu dönemde de normal dönemden farklı bir diş sorunu ile karşılaşmıyor.

Kontrol şart!
Eğer hamile kalmayı planlıyor veya hamile olduğunuzdan şüpheleniyorsanız, kontrol için mutlaka diş hekimine gitmelisiniz. İlk üç aylık dönemde diş temizliği yapılması sorun oluşturmuyor. Diş hekimi, hamileliğin kalan dönemi için bir tedavi takvimi hazırlıyor. İkinci üç ayda da ağız dokularında meydana gelen değişikliklerin ve ağız bakımının etkinliğinin
değerlendirilmesi ile birlikte tekrar temizlik önerilebiliyor. Duruma göre, üçüncü üç aylık dönemde tekrar randevu veriliyor; fakat tüm bu seanslar mümkün olduğunca kısa süreli oluyor.

İLK ÜÇ AYLIK DÖNEM
Bu dönem, bebeğin organlarının oluştuğu aylar. Gereksiz müdahaleler düşüğe neden olabiliyor. Ancak ağrıya sebep olan ve müdahale edilmediği takdirde daha çok zarara neden olabilecek durumdaki dişlerin çekim, kanal tedavisi gibi acil olarak tedavi edilmesi gereken durumlarında, vakit kaybedilmeden diş hekimine başvurulması önemli. Diş hekimi, bebeğe zarar vermeyen ilaçlarla tedaviyi sağlamalı.

İKİNCİ ÜÇ AYLIK DÖNEM
Bu dönem, hamilelik sonuna kadar ertelenmesi uygun olmayan diş çekimi, dolgular, kanal tedavileri gibi tedavilerin yapılması için en uygun olan dönem.

ÜÇÜNCÜ ÜÇ AYLIK DÖNEM
Aynen ilk üç aylık dönemde olduğu gibi acil tedaviler dışında müdahale edilmiyor. Şiddetli ağrının eşlik ettiği acil durumlarda ise tedavi hamileliğin herhangi bir döneminde yapılabiliyor. Ancak anestezi ve ilaç verilmesini gerektiren durumlarda jinekoloğa danışılması gerekiyor. Ertelenebilecek işlemler doğumdan sonraya bırakılabiliyor.