İleri yaşta hamilelik

Kadınların iş ve sosyal hayat içerisinde daha fazla yer almaları annelik yaşını da yukarılara çekti. Kadınlar, ilk bebek için artık 35 yaşını bekliyorlar.... Peki bu durumun avantaj ve dezavantajları neler?

İleri yaşta hamilelik

Kadınların çalışma ve sosyal hayat içerisinde daha çok yer almaları, eğitim süreçlerini daha uzun tutmaları ve tıptaki gelişmeler, son 20 yıl içinde hamile kalma yaşını oldukça yukarılara çekti. Günümüzde artık ilk bebek için 35 yaş üzerini bekleyen pek çok kadın mevcut. Ayrıca, birçok çiftin kısırlık tedavilerinde sağlanan baş döndürücü başarılardan faydalanmak istemeleri de bu artışta önemli rol oynuyor.

Öte yandan, yaşı ilerledikçe kadının gebe kalma potansiyelinde bir azalma başladığı ise yadsınamaz bir gerçek! Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Alper Mumcu, 40’lı yaşlarına geldiğinde kadının hamile kalma olasılığı, yüzde 50 civarında azaldığını belirterek, “Ancak infertilite (kısırlık) tedavisi ile bu şans yüzde 10 kadar artırılabiliyor. Bu tedavide önemli olan, yumurtalıkların rezervi. 40’lı yaşlarda gebelik planlanırken, kişinin genel sağlık durumu da büyük öneme sahip oluyor. Ayrıca ileri yaşta hamile kalan pek çok kadın, sağlıklı bebekler dünyaya getirmesine rağmen, komplikasyonlar açısından oluşacak risk, genç anne adaylarına göre oldukça yüksek. Riskin hangi yaştan sonra arttığı konusunda ise tartışmalar  sürüyor” diyor.
Dr. Mumcu, ileri yaş gebeliklerinde en çok korkulanların başında ise komplikasyon, kromozom anomalisi gösteren bebek doğurmak geldiğine dikkati çekiyor.   
Bunlardan en sık görüleni de zeka geriliği ile birlikte bazı kalp ve organ anomalileri içeren, ‘down sendromu’ oluyor. Ancak gebelik esnasında yapılan testler, özellikle amniyosentez ve korion villus biopsisi ile bu bebekler önceden tanınabiliyor. Son günlerde yararlılığı tartışmalı olsa da, üçlü test de down sendromu taramasında yardımcı oluyor.

Bilinçli oluyorlar
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Nalan Karacaoğlu, geç yaşta hamilelik düşünen kadınların, hamileliğin tüm yönleri hakkında genellikle daha bilgili,  önerilecek inceleme ve testleri yapmaya daha istekli olduğunu açıklıyor. Bu anne adaylarının doktorlarıyla yakın temasta, her sıkıntılarında problemin hemen çözülebilmesi için her yere gitmeye, her testi yapmaya hazır olduklarına dikkati çekiyor. Erken yaşta hamile kalan anne adaylarına göre daha tecrübeli ve ilgili olduklarını söylüyor. “Eğer bir kadın, gebelik öncesi ve gebelik esnasında yeterli bakım hizmetlerine ulaşabiliyorsa, 35 yaş üzerinde de normal bir hamilelik yaşayabilir ve sağlıklı bir bebek sahibi olabilir” diyor.

Panik yapılmamalı!

Hem erkek, hem de kadınlarda 30’lu yaşlardan itibaren doğurganlıkta azalma başlayabileceğine dikkati çeken Dr. Nalan Karacaoğlu, “Hemen panik yapılmamalı. Eğer belli süre beklendikten sonra hamilelik olmamışsa, yani kadında doğurganlığın azaldığı düşünülürse, yardımcı üreme tekniklerini önerebiliriz. Böylece sağlıklı bir bebekleri olma şansını kullanabilirler. Hamilelik esnasında komplikasyon riski geç yaş hamileliklerde biraz daha fazla görülse de, daha sık doktor ziyaretleri ve testlerle yakın takip yapılarak mutlu sona ulaşılabilir. Her şeye rağmen, çocuk doğurmak bir mucizeyi gerçekleştirmektir; bu nedenle, sırf birtakım korkularla geç yaş hamileliklerden kaçınmamalı, doktorlarınızın önerileri doğrultusunda sağlıklı bir bebek doğumu için elinizden geleni yapmalısınız” diyor.


Riskli durumlara dikkat!
Bunları göz ardı etmeyin…
Diyabet: İlerleyen yaş ile birlikte diyabet görülme sıklığı da artar. Gebelik takibi esnasında kan şekeri daha sık aralıklarla kontrol edilmeli ve tarama testleri mutlaka yapılmalıdır.
Yüksek tansiyon: Gebelik öncesi var olan ya da gebelikte ortaya çıkan yüksek tansiyon ani bebek ölümü, plasentanın erken ayrılması gibi anne ve bebek hayatını tehlikeye atan sonuçlar doğurabilir.
Çoğul gebelik: Anne yaşının artması ile birlikte çoğul gebelik şansında da artış olur.
Düşük: İleri yaş anne adaylarında düşüğe yaklaşık 4 misli daha fazla rastlanır.
Anomali: Yaş ile birlikte özellikle down sendromu riski artar. Ancak genetik geçiş göstermeyen yarık damak, yarık dudak gibi şekil anomalilerinin görülme sıklığında artış olmaz.
Dış gebelik: Yaş ilerledikçe pelvik enfeksiyon (yumurtalık iltihabı) geçirmiş olma olasılığı artar. Her enfeksiyon, tüplerde belirli bir miktar hasar bıraktığından anne adaylarında dış gebelilk daha fazla görülür.
Plasenta: Yaş artışı ile birlikte plasenta previa (gebelikte kanama) sıklığı da artar. Dolayısı ile kanama daha fazla görülür.
Gelişme geriliği: İleri yaşlarda dolaşım sistemini bozan tansiyon ve şeker hastalıkları daha sık görüldüğünden, bu annelerin bebeklerinde rahim içi gelişme geriliğine daha sık rastlanır.
Erken doğum: Gelişme geriliğine neden olan etkenler erken doğuma da yol açabilir.
Sezaryen: İleri yaş annelerinde komplikasyonlar daha sık görüldüğünden anne ve bebek hayatını kurtarmak için yapılan sezaryen operasyonlarına 2-3 misli daha fazla gereksinim olur.