Hazır mama bilmecesi

Bebeğinizin beslenmesi için mama seçimi yapmanız gerekiyor ancak aklınızda cevaplanmayı bekleyen birçok soru işareti var. Bu konudaki bilgi kirliliği yetmezmiş gibi bir de gündemdeki son GDO tartışmaları, kararsızlığınızı ve tedirginliğinizi artırmış olabilir. Bebeğiniz için seçim yaparken, uzman görüşleriyle hazırladığımız rehbere mutlaka göz atın.

Hazır mama bilmecesi

Mama seçimi yapılırken dikkat edilmesi gerekenler
İşte, bebeğinizin sağlıklı gelişimi için mamaların içinde mutlaka bulunması gereken bileşenler ve dikkat etmeniz gerekenler... 
• Kullanılan mama, bebeğin yaşına uygun olmalı. Çünkü bebeğin gelişimine göre mamaların formülasyonları da değişir. Böbreklerine veya sindirim sistemine ağır gelmemesi için
ayına uygun bir mama tercih etmelisiniz.
• Laktoz intoleransı, alerji, reflü, hızlı kilo alımı, ishal gibi sağlık sorunu olan bebeklere uygun olan mama seçimi için mutlaka doktora danışmak gerekiyor.
• Anne sütünün içerdiği özel bileşenleri; probiyotik, çoklu doymamış yağ asitleri (PUFA) ve bağışıklığı destekleyen maddeler içeren mamalar tercih edilmeli.
• Hazırlama yöntemine, kullanılan mama ve suyun doğru ölçülerde olmasına özen göstermeli.
• Gereğinden az su ile hazırlanan mama, bebeğin böbrek fonksiyonlarında hasarlara neden olabilir.
• Mamaların son kullanım tarihine dikkat edilmeli.
• Ambalajı hasar görmüş, yıpranmış, yırtılmış, patlamış ürünler alınmamalı.
• Sık mama değişimi yapmamak gerekiyor. Ancak zorunlu hallerde değişiklik yapılmalı, bir sıkıntı yok ise aynı mamanın uygun aylarda olanları alınmalı.

“EN ORGANİK GIDA ANNE SÜTÜ”
GIDA MÜHENDİSİ YRD. DOÇ. DR. BÜLENT ŞIK

“Organik olarak üretilmiş ürünler daha iyidir veya kötüdür şeklinde bir değerlendirme yapmak zor. Bunun için karşılaştırmalı çalışmalar yapmak gerekli. Organik ürün olduğunu belirten bir sertifikasyonu yoksa bir ürünün organik olup olmadığını laboratuvar analizleri yaptırmadan anlamak mümkün değil. En organik gıda anne sütü. Haliyle. sorunların çözümünde odak noktasına almamız gereken gıda anne sütüdür. Bence en sağlıklı çözüm, anne sütü ile beslenmenin önemli olduğu yaşamın ilk iki yılında anne sütü-bebek ilişkisini sürdürmeye yönelik her türlü önlemin-desteğin alınmasını talep etmek. Örneğin, bu ilişkinin en çok zarar gördüğü yerler işyerleri. Yasal mevzuatımız çalışan sayısı 150’den fazla
olan işyerlerinde ebeveyn-çocuk ilişkisini sağlıklı kılmak için kreş oluşturulmasını zorunlu kılıyor. Ama uygulamada bunun örneği yok denecek kadar az. Özel sektör bir yana, kamu kurumlarındaki 0-6 yaş çocuklara yönelik kreş sayısı 2004’te 419 iken, şimdilerde 118’e düştü. Konuya sadece mamalar üzerinden değil daha geniş bir çerçeveden bakmak daha doğru ve sonuç alıcı olacak diye düşünüyorum.”Dünyadaki en değerli varlıklarımız bebeklerimizin beslenmesi için şüphesiz ki en doğru seçim, anne sütü. Peki hangi durumlarda hazır mamaya geçilir? Mama seçerken nelere
dikkat etmek gerekir? Son günlerde sıkça gündeme gelen ‘GDO Bulaşanı’ kavramı, mamaları kapsar mı? Bebeklerimizi bu tehditten nasıl koruyabiliriz? Tüm bu soruların detaylı yanıtlarını almak üzere Medical Park Bahçelievler Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Emel Unutmaz Duman ve Gıda Mühendisi Yrd. Doç. Dr. Bülent Şık ile konuştuk.

DEMİR DESTEKLİ FORMÜLLER
Market raflarında çok çeşitli mama formülleri yer alıyor. Amerikan Pediatristler Derneği, demir takviyeli formüllerin tercih edilmesini öneriyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Emel Unutmaz Duman da bu görüşü destekliyor ve bebeklerin beslenmesinde demirin önemini şöyle açıklıyor: “Demir; büyüme, gelişme ve bilişsel sağlık için çok önemli. Hatta anne sütü alan bebeklerde demir eksikliği görülme riski daha yüksek bile olabiliyor. Bu nedenle pediatristler D vitaminine ek olarak belli bir aydan sonra demir desteği de öneriyor. Bebek
maması kodeksine göre demir ile zenginleştirme kontrol altına alınmıştır.”
Hazır mama bilmecesi - Resim : 1
NE ZAMAN MAMA?
Beslenme ve Diyet Uzmanı Emel Unutmaz Duman, anne sütünün yetmediği durumlar ve fenilketonüri, galaktozemi gibi bazı metabolik rahatsızlıklarda mamaya geçilmesinin önerilebileceğini belirtiyor. Gıda Mühendisi Yrd. Doç. Dr. Bülent Şık da zorunlu durumlar dışında bebek mamasına başvurmaktan kaçınılması gerektiğinin ve mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurup, görüş alındıktan sonra bebek maması kullanılmasının altını çiziyor. Anne sütünün yetip yetmediğinin tespitinde ise Emel Unutmaz Duman, büyüme eğrisinin takibinin çok önemli bir rol oynadığına dikkat çekiyor: “Eğer bebek yeterli kilo ve boy artışını sağlıyor ise ek mama desteğine gerek yok. Bebeğin ortalama olarak 0 ila 6 ayda
her ay 800 gr, 6-12 aylar arasında ise her ay 500 gr alması beklenir. Bu noktada doktorun önerileri ile gerekirse mama desteği yapılabilir.”

MAMA ETİKETLERİNDE YAZAN MİKTARLAR DOĞRU MU?
Bebek mamalarının yapı ve bileşim açısından anne sütüne benzetilmeye çalışılan ürünler olduğunu anlatan Bülent Şık, “Bebek mamalarının içeriği bebeğin ihtiyaçları gözetilerek oluşturulur; dolayısıyla içeriğinde yer alan maddeler bebeğin sağlığına zarar vermeyecek, besleyici nitelikte maddeler olmalı. Bu konu, sağlık ve beslenme alanında faaliyet gösteren
kurumlarca ele alınır. Dolayısıyla bir mamanın içeriğinde yer alan maddeler, bu kurumların ürünün içeriğinde bulunmasını gerekli gördükleri veya bulunmasına izin verdikleri besleyici maddelerdir” diyor ve çok kritik bir noktaya dikkat çekiyor: “Önemli olan, bir mamanın içeriğinde yer alan besleyici maddelerin etikette yazılan miktar kadar olup olmadığının
sorgulanması. Örneğin bir bebek maması, etiketinde yazıldığı miktarda demir içeriyor mu? Bu konuda analizler yapılıyor mu, bilmiyoruz. Eğer yapılmıyorsa; kamu kurumlarına baskı yaparak laboratuvar analizleri yapılmasını ve kamuya açıklanmasını sağlamalıyız. Böylece elde edilen sonuçların içerik bilgilerini teyit edip etmediğini kontrol edebiliriz.”

GÜVENLİ MAMA HAZIRLAMA VE SAKLAMA ŞARTLARI
İdeal mama miktarı ve sıklığı da anneler için önemli bir sorun. “Bu her bebeğe göre değişmekle birlikte; 1-2 saatte bir 30 cc ile başlayıp; bebeğin haftası arttıkça saat aralığı 2-3 saate, hacim de 90-180 cc’ye kadar çıkabilir” diyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Duman, mama seçimi kadar hazırlama ve saklama koşullarının da önemine değiniyor: “Mamaların üzerlerindeki hazırlama talimatlarına uymak gerekir. Her bir ölçek için 30 cc su kullanımı önemli. Yani üç ölçek mamanın hazır hali yaklaşık 100 cc gelir. Mamalar hazırlandıktan sonra dört saat kadar buzdolabında veya termosta bekleyebilir. Ancak eğer bebek biberonu kullandıysa ve bir miktar içtiyse kalan mamayı bir saat içinde bitirmesi gerekir. Mamalar
hazırlanırken temiz içme suyu kaynatılıp bir miktar soğutularak hazırlanmalı ve 40 derecenin altında bebeğe verilmeli.”

BİBERON SEÇİMİ
Bebeğiniz için mümkün olan en iyi mamayı seçtiniz, onu ideal şartlarda hazırladınız. Peki bebeğinizin mamayı içeceği biberon ne kadar güvenli? Gıda Mühendisi Bülent Şık, mama seçimi kadar biberon seçiminin de önemli olduğunu vurguluyor: Bisfenol-a içeren polikarbonat biberonların kullanımı pek çok ülkede olduğu gibi bizim ülkemizde de yasaklandı. Ancak sorun bütünüyle çözümlenmemiş görünüyor. Polikarbonat biberonların üretiminde kullanılan bisfenol-a (BPA) maddesinin toksik etkili olduğu anlaşılınca yerine bisfenol-s (BPS) kullanılmaya başlanmıştı. Son yapılan bilimsel çalışmalar bisfenol-s maddesinin de toksik etkileri olduğunu gösteriyor.” Bülent Şık, dolayısıyla sadece biberonlar için değil, etiketinde ‘BPA içermez’ yazan her ürün için dikkatli olunmasını öneriyor: “Bir ürünün etiketinde ‘BPA içermez’ yazması o ürünün sadece bisfenol-a içermediği anlamına gelir ve bu ifadenin ‘toksik madde içermez’ anlamına gelmediği açıktır. Anneler bu bilimsel sorunun açıklığa kavuşmasını beklememeli. Kişisel olarak cam biberon kullanmalarını tavsiye ediyorum.”

GDO ALARMI!
Ülkemizde satılan bir hazır mama markasında GDO çıktığına dair tartışmalar nedeniyle hepimiz tedirgin olduk. Beslenme ve Diyet Uzmanı Duman, “Bu noktada denetimlerin çok
sık ve özenli yapılması dışında annelerin yapabileceği pek bir şey yok” derken Bülent Şık, yaşanan süreci şöyle özetliyor: “Son yapılan yönetmelik değişikliği ile getirilen ‘GDO bulaşanı’ kavramı neredeyse olası her durumu kapsıyor. Tarlaya ürün ekiminden başlayarak, sofrada yemeğinizi yediğiniz ana kadar olan sürecin herhangi bir aşamasında bir ürüne GDO bulaşabilir. Ancak, Biyogüvenlik Kanunu’nda ‘GDO ve ürünlerinin bebek mamaları ve bebek formülleri, devam mamaları ve devam formülleri ile bebek ve küçük çocuk ek
besinlerinde kullanımı’ yasaklanmıştı. Yetkililerce bu yasağın olduğu gibi korunacağı açıklandı.” Bülent Şık, etkili bir kamu denetimi sağlamak istiyorsak atılması gereken önemli bir adıma dikkat çekiyor: “Mama üreticisi veya ithalatçısı firmaların her bir üretim veya ithalat partisi için mevzuatta yapılması belirtilen test ve analizleri yaptırdıktan sonra bu analiz sonuçlarını internet sitesinde görüşe açmalarını sağlamalıyız. Anneler ve babalar veya ilgili herkes bu sonuçlar üzerinden değerlendirme ve çalışma yapabilmeli. Böylece sadece GDO değil diğer analiz parametreleri açısından da neler yapıldığını görme şansımız olur.”

“Bir ürünün etiketinde ‘BPA içermez’ yazması o ürünün sadece bisfenol-a içermediği anlamına gelir ve bu ifadenin ‘toksik madde içermez’ anlamına gelmediği açıktır.”