Mini mini yüzücüler

Yüzme, bebekler için en ideal sporlardan biri. Bebekler ne kadar erken suyla tanışırsa, spor o kadar faydalı oluyor. Yüzme fiziksel gelişimin yanı sıra, bebeklerin farkındalıklarını artırıyor, kendilerine güvenmelerine yardımcı oluyor, sosyal açıdan geliştiriyor, uyku ve yeme düzenlerini de olumlu etkiliyor.

Mini mini yüzücüler

Yazı: Filiz Şeref/Bebeğimle Elele

Evet, bebekler de spor yapmalı. Ve onların küçük yaştan itibaren yapabileceği sporlardan biri de yüzme. Yüzmenin pek çok faydası olmakla birlikte, bebeklerin bir yüzme dersine katılmaları her şeyden önce suyu sevmelerini ve su ortamında kendilerini güvende hissetmelerini sağlıyor. Erken yaşta yüzen bebeklerin sosyal açıdan geliştikleri bilinen bir gerçek. Yüzme programlarına katılan bebeklerin kendilerine daha çok güvenlerinin olması, koordinasyonlarının gelişmiş olması ve başka çocuklarla rahat bir şekilde oynamaları ise bebekleri yüzmeye yönlendirmek için yeterli kriterlerden birkaçını oluşturuyor. Verilen komutlara karşılık vermeyi öğrenmek, bebeğinizin anlayış seviyesini de etkiliyor. Zamanla motor gelişimine de destek oluyor. Aynı zamanda yüzen bebeklerin yeme ve uyuma alışkanlıklarında düzenleyici bir etki olduğu gözleniyor... Peki bebeğinizi yüzdürmeye ne zaman ve nasıl başlayabilirsiniz?

Dört aylıkken başlanabiliyor
Aquababies, bebekleri yüzmeye alıştırmak ve en etkin şekilde yüzmeden faydalanmalarını sağlamak için geliştirilen bir program. Özellikle 0-3.5 yaş grubuna hitap ediyor. Bebekler dördüncü aydan itibaren derslere katılabiliyor. Zaten bebekler ne kadar erken suyla tanışırlarsa o kadar faydalı oluyor, çünkü bebeğin çevresiyle ilgili duyduğu farkındalık artıyor. Anne ile bebeğin birlikte katıldığı bir aktivite olduğu için de ebeveyn ile bebek arasındaki bağın pekişmesine
yardımcı oluyor.

Çocuğunuz suyu sevmiyorsa...
Aquababies eğitmeni Ayşe Natalie Akcan, yaş grubu çok küçük olduğu için çok fazla özen ve hassasiyet göstermeye çalıştığını söylüyor. “Bebeklere yapmak istemedikleri hiçbir şeyi yaptırmamak gerekiyor. Suyu sevmeyen veya korkan çocuklara bol bol sevgi ve sabır göstermek şart. Suyla barışık olmaları için acele etmemek ve çocuğun ders temposunu belirlemesine müsaade etmek önemli. Anne ve babanın beklentilerini tamamen ortadan kaldırmak gerekiyor, ki çocuk öğrenmekle ilgili üzerinde bir baskı hissetmesin. Dersler çok yavaş ve çok sakin ilerlemeli! Bazı çocuklar henüz öğrenmeye hazır olmayabiliyor. Bu durumda ders programımıza ara verip, çocuk biraz daha büyüdükten sonra tekrar deniyoruz.”

Hijyen önemli!
Yüzme ile ilgili en çok merak edilen konu elbette minicik bebekler için hijyenin nasıl sağlandığı... Kullanılan havuzlar yeni nesil yöntemlerle temizleniyor; yani ozon, tuz ve iyon yöntemleriyle temizlenen havuzlarda dersler yapılıyor. Eğitmen Ayşe Natalie Akcan, “Havuz bakım işi Türkiye’de artık çok ciddiye alınıyor. Havuzların içindeki kimyasal oranları Sağlık Bakanlığı tarafından alt ve üst limit olarak açıkça belirleniyor. Sağlık Bakanlığı tarafından tayin edilen bağımsız laboratuvarlar tarafından havuzların su tahlilleri ve kontrolleri yapılıyor ve bu raporların sonucuna göre havuzların kapatılması bile söz konusu olabiliyor. Genelde beş yıldızlı otel havuzlarını tercih etmemizin sebebi hem Sağlık Bakanlığı tarafından hem de otelin kendi mevzuatına göre havuzların temizlenmesi, yani çifte kontrol olarak düşünebilirsiniz” diyor.


Anneler anlatıyor
Pelin Ergin Ulaş ve Deniz
Deniz 10 aylık. Beş aydır yüzüyor. Anne Pelin Ulaş, yüzmenin bebeğiyle beraber yapabileceği en keyifli aktivitelerden biri olacağını düşünmüş. Zaten bebeğin isminden de anlaşılacağı gibi deniz tutkunu bir aile onlar. Deniz’in de erken yaşta suyu ve yüzmeyi sevmesini istemişler. Yüzmenin en büyük faydasını da uyku konusunda görmüşler: “Uyumayan çocuk uyur oldu. İnanılmaz keyif alıyor ve herkese gülücükler saçıyor” diyor anne Pelin Ulaş. Kendi kendine suya girip çıkana kadar da kursa devam etmek istiyor. “Onun çok keyif aldığı bu aktiviteyi yarıda kesip her şeyi sıfırdan alıp çocuğuma kollukla yüzme öğretmek zorunda kalmak istemiyorum. Bu noktaya kadar gelmişken kolluk, simit denen şeyle tanışmadan, bizimle denizde yüzebilmesini istiyorum Deniz’in. Bu nedenle Aquababies bizim için çok değerli” diyor.

Işıl Güney ve Atlas
Anne Işıl Güney, oğlunu yüzmeyle uzun zamandır tanıştırmak istediğini söylüyor. “İlk deneyimi içinse, profesyonel ve güvenilir eller seçmek çok önemliydi benim için. Bu kurs gönül rahatlığıyla bebeğimi götürebileceğim bir programdı” diyor. Dokuz aylık Güney’in havuzu ilk gördüğünde korkacağını, ağlayacağını ve istemeyeceğini düşünmüş ve travmatik bir başlangıç yapmaktan korkmuş. Ancak hiç de korktuğu gibi olmamış. “Program ilerledikçe bebeğim eğlenip keyif almaya başladı. Bence programın, yetkili kişilerin, hocanın sizi nasıl yönlendirdiği çok önemli. Adaptasyonu çok iyi sağladılar. Bir diğer etken de, havuzda başka bebeklerin oluşu. Bu bence kesinlikle bebeği sosyalleştiren bir durum. En önemlisi ise hiç kuşkusuz oğluma kazandırdığı hem zihinsel hem fiziksel gelişim. Böyle bir aktivitenin, bebeğin algısını ve de vizyonunu çok geliştirdiğini düşünüyorum” diyor.

Filiz Altun Zülfikar ve Şana
Eski bir profesyonel yüzücü olan Filiz Altun Zülfikar, suyun ruh ve beden üzerindeki olumlu etkilerini, kızının bebeklikten itibaren yaşamasını istemiş: “Suda rahat hareket edebilmek kas gelişimlerini hızlandırıyor, dayanıklılıklarını ve kardiyovasküler sağlığını olumlu etkiliyor. Ayrıca suyun rahatlatıcı etkisiyle anne-bebek olarak son derece özel anlar yaşayabiliyoruz. Suda rahat hareket edebildiği için özgüveni artıyor, motor becerilerini daha hızlı kazanıyor her şeyden önemlisi çok keyifli zaman geçiriyor” diyor. Aynı zamanda birlikte, son derece özel ve keyifli bir deneyim yaşadıklarını ifade ediyor.