Çocuğunuz utangaç mı?

Çocuğunuzda yetersizlik duygusu varsa, onu neler yapabileceğine inandırmanız gerekiyor!

Çocuğunuz utangaç mı?

Sınıfın utangacını teneffüste tek başında sırasında otururken bulabilirsiniz. Arkadaşlarının oyunlarına katılmaya çekinir, derslerde cevapları bilse bile kendisini gösteremez. Yaşam Tasarım Merkezi’nden NLP Öğrenci Koçu Oğuz Akyıldız, yetersizlik duygusuna teslim olan çocukları, neler yapabileceklerine inandırmak gerektiğini söylüyor. Akyıldız’a göre utangaçlığın ilacı, değersiz ve beceriksiz olduklarına inanan çocukları, kendilerini seven ve yeteneklerine inanan hale getirmek…

Utangaçlık, kişinin potansiyelini ortaya koymasının önündeki engellerden biri… Utangaçlıktan kurtulmanın tatminkar bir hayata ulaşma konusundaki önemi nedir?
Utangaçlık, toplumda çok yaygın rastlanan bir olgudur. Herhangi bir konu ile ilgili yetersizlik inancının, kişide yarattığı korku olarak tanımlanabiliriz. Buradaki yetersizlik inancı aslında başarısızlıkla sonuçlanacağına neredeyse kesin gözüyle bakılan bir durum öncesinde doğuyor ve asıl çözülmesi gereken konu da budur. Utangaç kişinin kendisine inancı, özgüveni olmaz, yapabilirliğine inanmaz, zaten bu inançsızlık da başarısızlığı doğal olarak beraberinde getirir. Utangaç çocuk bir nevi yenilgiyi baştan kabul etmiştir ve bunun neticesinde de ilgili konularda başarısız olur ya da hiç denemez. Çocuk bunun sonucunda hem derslerde hem de sosyal ilişkilerde başarısız olabilir. 

Çocuklarda utangaçlığın sebepleri nelerdir? 
Yetersizlik, inançsızlık gibi negatif duygular çocuğun zihnine yerleştiğinde çekingenlik başlıyor. Bu duygular, mutlaka dışarıdan gelir, bir nevi bize öğretilmiş konulardır. Oysa özümüz tam ve mükemmeldir, bize hep bunu fısıldar ama biz duyamayız, dinlemeyi unutmuş olduğumuz için. Utangaç çocuk geçmişinde mutlaka bir olay yaşamıştır, bunu ortaya çıkararak oradaki duyguyu çözmek gerekir. Örneğin annesinin sofrayı kurmasına yardım ederken tabak kıran bir çocuk, “Sen ne işe yararsın ki, beceriksiz!” gibi bir tepkiyle karşılaşırsa, bunun çocuğun bilinçaltında yaratacağı tahribat tahmin edebileceğimizin çok üzerinde olacaktır. Çocuklarda bu tip olumsuz inançlar ne yazık ki 12 yaşına kadarki kritik dönemde çevresel etkiler sayesinde oluşuyor. Çocuğun yakın çevresinde yer alan başta ebeveynler, arkadaşlar ve öğretmenler, çocuğa yetersizliği öğretiyorlar. Bir süre sonra da çocuk sorgusuz sualsiz yetersiz olduğuna inanıyor. O yüzden bu tip durumlar davranış biliminde “öğrenilmiş çaresizlik” olarak adlandırılıyor. Ebeveynler, kendi hareketlerinde çocuğu utangaçlığa itebilecek davranışları bulmalı ve mutlaka bunları değiştirmeliler.

Utangaçlığın sosyal ilişkiler üzerindeki etkileri için neler söylemek istersiniz? 
Çocuk belli bir konudaki başarısızlığını kendisi ile özdeşleştiriyor ve bu sefer kendisinden utanmaya, kendisini sevmemeye başlıyor. Çok kritik bir durum, çünkü kişisel gelişimdeki başlangıç noktamız kendimizi olduğumuz gibi kabul ederek sevmekten geçiyor. Kendini sevmeyen çocuk, kendisini düzgün bir şekilde ifade edemez, çünkü başka biri olmaya çalışır ve elbette bunu başaramaz. Bu durum, tüm çevre ile ilişkilere de olumsuz bir şekilde yansır ve asosyalleşmeyi beraberinde getirir. Sosyal olmayan çocuk, çevresiyle ilişki geliştiremediğinde genellikle kibirli olarak algılanıyor. Yine bu çocuklar bir anlaşmazlık anında haklarını aramakta zorlanıyorlar. Kendilerine inançları tam olmadığı için haklarının peşinden koşma motivasyonları da olmuyor. Ergenlik döneminde geldiğimizde, karşı cins ile ilişki kurmada büyük zorluk yaşadıklarını görüyoruz. Utangaçlık cinsel boyuta da sirayet ettiğinde çok daha büyük sorunların başlangıcı oluyor, yetişkinlik döneminde de bireyin peşini bırakmıyor.

Çocukları ve gençleri kendilerini daha iyi ifade edebilmeleri için nasıl yüreklendirebiliriz? 
Tüm negatif duyguların altında mutlaka korku yatar ve utangaçlığı doğuran korkunun kaynağı bulunup çözülmelidir. En etkili ve kalıcı yöntem budur, bir diğer yöntem de çocuğun sahip olduğu kaynakların ve gerçek potansiyelin ortaya çıkartılarak çocuğun buna inanmasını sağlamaktır. Burada utanılan konular üzerinde yavaş yavaş denemeler yapılarak inançlar geri kazanılabilir, utanmanın gereksiz bir davranış olduğunu çocuk kendisi deneyerek öğrenmelidir. Benim tavsiyem çevrenin tepkisini dikkate almadan davranmaya çalışmaktan geçer, çünkü utangaçlığın sebebi aslında başkalarının olası olumsuz değerlendirmeleridir. Başkalarının fikirleri doğrultusunda yaşayanların mutlu olamayacağını çocuklara aşılamak en etkili çözümdür.

Pozitif Sonuçları Hayal Etmek: Benim çocuklara tavsiyem geceleri yataklarında gözlerini kapatarak hayal kurmaları ve bu hayallerini yaşamaları. Örneğin, sınıfta öğretmenin bir sorusu karşısında parmak kaldırmaktan çekinen çocuk, gece yatağında bu deneyimin olumlu sonuçlanacağına dair hayaller kurarak kendini hazırlayabilir. Çocuk başarısız olacağına dair kaygılarını kurgulamak yerine beklentilerini olumluya çevirdiğinde daha inançlı, daha güvenli olacaktır. Derinden hayal edilen konular zamanla hayata geçer.

Evde Yalnızken Yapılan Denemeler: Çocuklar için bir başka alıştırma da utanılan konuları evde yalnızken çalışmaktır. Bazı çocuklar, utandıkları konuları kendilerinden bile saklıyor ve üzerine gitmiyorlar. Örneğin, ders aralarında arkadaşlarının arasına karışıp oyuna dahil olmakta zorlanan çocuklar, utangaçlıklarını gizlemek için kendilerini meşgul göstermeye çalışırlar. Bu tür kaçış yolları aramak yerine, evde yalnızken “Ben de sizinle oynayabilir miyim?” gibi sorularla pratik yapılabilir. Pratik yaparak utanacak bir şeyin olmadığını hisseden çocuk, bu davranışını herkesin önünde sergilerken de rahat davranacaktır.

Utangaçlığın şiddeti duruma ve ortama göre değişiklik gösterebiliyor. Örneğin okulda utangaç olup evde daha rahat olanlar ya da tam tersi örnekler de var. Böyle “duruma göre utangaçlar” için ne söylemek istersiniz?
Çocuğun davranışı çevresel şartlara göre farklılık gösteriyor ise sorunun kaynağını doğru yerde aramak açısından ipuçlarını takip etmek gerekir. Çocuk sadece okulda utangaçlık gösteriyorsa, oradaki çevreye ve onların tepkilerine odaklanılmalıdır. Sorunun kaynağı mutlaka bu çevre ile çerçevelenmiştir.

NLP Öğrenci Koçu olarak çekingen çocuk ve gençlerle ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? NLP teknikleri utangaç kişilerde nasıl faydalar sağlar?
Negatif duygu ve inançları temizleyerek, çocuğun kendisine olan sevgi ve inancının tamlığını sağlamaya yönelik tekniklerle çalışmaya başlıyorum. Kişisel gelişimde başka türlü ilerleme sağlanamaz. Burada sorunun kökenine inmek ve en altta yatan duyguya ve duruma ulaşmak gerekiyor. Geçmişe yönelerek kaynağı keşfetmek açısından zaman çizgisi (timeline) tekniği çok etkili oluyor. Aynı teknik ile çalışmaya devam edilebilir ya da isteği inanca çevirme çalışmaları, swish tekniği çalışmaları, çapalama ya da çapa çökertme uygulamaları denenebilir. İhtiyaca göre birden fazla teknik bir arada yürütülebilir. Hangi teknik kullanılırsa kullanılsın amaç olumsuz duyguyu yok etmek ya da değiştirmektir. NLP yöntemleri koçluk çalışmaları ile desteklenerek bütünsel bir yaklaşım gösterilmelidir. 

Oğuz Akyıldız Kimdir?
NLP Öğrenci Koçu Oğuz Akyıldız, Saint Benoit Lisesi’nin ardından İTÜ Makine Mühendisliği bölümünde eğitim gördü, İstanbul ve Koç Üniversitelerinde master yaptıktan sonra iş yaşamında saygın şirketlerde pazarlama yöneticiliği görevlerinde bulundu. Başarılı bir eğitim ve iş hayatının ardından koçluk ve NLP eğitimleriyle tanışan Akyıldız, kariyerinde yeni bir sayfa açarak öğrencilere yönelik koçluk yapmaya başladı. Çalışmalarını Yaşam Tasarım Merkezi’nde yürüten Oğuz Akyıldız, her gencin kendisini dinleyecek ve derinden anlayarak liderlik edecek bir koça ihtiyacı olduğunu söylüyor. Koçluk konseptine en büyük ihtiyacı, kendilerini henüz hazır hissetmedikleri bir dönemde önemli kararlar almakla baş başa bırakılan öğrencilerin hissettiğine inanan Akyıldız, bu ihtiyacı karşılamaya yönelik sendecevhervar.com sitesinin de kurucusudur.