Kusursuz güzelliğin önlenemez yükselişi

Güzellik trendleri sanat ve moda akımlarından sıkça etkileniyor etkilenmesine ama değişmeyen tek şey zamansız güzellik ve estetik anlayışının kanlı canlı kanıtı olan ‘kadın gibi kadın’ imajı. Bu filmin başrollerinde ise gözler ve dudaklar var.

Kusursuz güzelliğin önlenemez yükselişi

Güzellik trendleri çağlara, yıllara hatta mevsimlere göre bile değişiyor. Modern çağın tüketim toplumu bu değişimi seviyor ve bundan besleniyor. ‘Güzel kadın’ imajının her çağda hatırı sayılır biçimde değer gördüğü su götürmez bir gerçek ama bu güzelliğin de kriterleri var. İşte konu bu kriterlere gelince o çağın değer yargıları, estetik, sosyolojik ve kültürel özellikler, dil ve ırk farklılıkları ve tabii ki moda ve sanat anlayışı devreye giriyor. Ancak yıllara meydan okuyan ve her daim gözde olan üç güzellik trendi var: Kırmızı ruj, siyah eyeliner ve siyah maskara. Moda, sinema ve reklam sektörüne paralel olarak değişen güzellik trendlerine nostaljik bir yolculuk yapalım dedik. Bakın 20’li yıllardan günümüze güzellik trendleri nasıl belirlenmiş, nelerden etkilenmiş?

ANTİK YUNAN
Güzellik anlayışının Batı dünyasındaki en erken tanımı Sokrates öncesine uzanıyor. Antik Batı, Anadolu ve Atina mimarisi simetri ve altın oran görüşüne dayanıyordu. Altın oran ve simetriye uygun insan yüzü çekici olarak nitelendirilirdi. ‘Güzel’ ve ‘yakışıklı’ kavramlarının altında bile işte bu matematiksel oran yatıyor.