Evlilik öncesi partnerinizle aynı evde yaşamanın dezavantajları

Evlenmeden önce partnerinizle aynı evi paylaşmak yıllarca tabu olarak görülmüştür. Fakat artık çiftler, evliliği önceden deneyimlemek ve bazı cevapları bulmak için aynı evi paylaşmaya daha yatkın. Peki bu, sanıldığı kadar iyi bir fikir olmayabilir mi?

Evlilik öncesi partnerinizle aynı evde yaşamanın dezavantajları

Evlilikten önce birlikte yaşayan partnerler, bir yaşam alanını paylaşarak günlük yaşamı birlikte deneyimler ve daha özgün bir ortamda zorluklar ve çatışmalarla baş etme becerilerini ölçerler. Aradaki uyumu ve duygusal derinliği test etmek için iyi bir fırsat olan bu sürecin dezavantajlarını inceleyelim…

EVLİLİK ÖNCESİ PARTNERİNİZLE AYNI EVDE YAŞAMANIN DEZAVANTAJLARI

Bağlanma eksikliği

Bazı çiftler birlikte yaşamayı evlenmeden önce bir deneme süresi olarak görebilir. Bu gibi durumlarda ilişkilerine karşı daha az sorumluluk veya bağlılık duygusuna sahip olmaya yatkın olurlar. Evli çiftlerle karşılaştırıldığında, birlikte yaşayan çiftler, hayatlarını evlilik yoluyla yasal olarak birbirine bağlamadıkları için zor zamanlarda ayrılmayı nispeten daha kolay bulabilirler.

Aile Çalışmaları Enstitüsü'ne (Institute for Family Studies) göre, bağlılık konusunda karşılıklı netliğe ulaşmadan ve gelecekleri hakkında planlar yapmadan önce bir partnerin yanına taşınmak, ayrılıkların önündeki bir etmen olabilir. Birlikte yaşarken, açık beklentilerin ve yükümlülüklerin bulunmaması bazen belirsizlik yaratarak, partnerlerin ilişkilerinin geleceği konusunda da belirsizlik yaşamasına neden olabilir.

Sınırlı yasal koruma

Evlilik, her iki tarafın hak ve yükümlülüklerini belirleyen, devlet tarafından tanınan resmi bir yasal sözleşmeyi içerir. Öte yandan, birlikte yaşayan çiftler çoğu zaman evli çiftlere sağlanan yasal koruma ve ayrıcalıklardan yoksundur.

Birçok yargı alanı aile hukuku, evli çiftlere miras, mal paylaşımı ve ayrılık durumunda eş desteği gibi yasal korumalar sağlamak üzere tasarlanmıştır. Evli çiftler evlilik öncesi anlaşma yapmasalar bile aile hukuku onları korur.

Bunun da ötesinde, pek çok şirket ve devlet kurumu eşlere sağlık hizmetleri ve başka faydalar sağlıyor ancak bunlar birlikte yaşayan partnerleri kapsamıyor olabilir.

Evlilik kararını erteleme

Bazı insanlar birlikte yaşamayı evliliğe alternatif olarak algılayabilir ve bu da resmi olarak evlenme kararını daha da ertelemelerine yol açabilir.

YouGov tarafından yapılan bir araştırmaya göre birlikte yaşamak, çiftlerin ayrılma olasılığını arttırıyor. Bu deneyimin çiftlerin ayrılma olasılığını azalttığı düşünülüyor ama evlenmeden önce birlikte yaşayan çiftlerin yüzde 48'inin boşanma olasılığının daha yüksek olduğu bildirilmiş.

YouGov ayrıca birlikte yaşamanın normalleştirilmesinin birden fazla partnerle birlikte yaşama olasılığını artırdığını, bunun da evlilik şansını azalttığını ve boşanma olasılığını artırdığını bildirdi. Ancak bireysel motivasyonların ve toplumsal normların değişebileceğini ve birlikte yaşayan herkesin evlilikte mutlaka bir gecikme yaşama ihtimali olduğunu unutmamak önemlidir.

Evlilik öncesi partnerinizle aynı evde yaşamanın dezavantajları - Resim : 1

Finansal karmaşıklıklar

Birlikte yaşayan çiftler genellikle kira, kamu hizmetleri, yiyecek ve diğer faturalar gibi yaşam masraflarını paylaşırlar. Bazen bir taraf, diğerinden önemli ölçüde daha fazla kazanabilir ve bu da paylaşılan giderlere yapılan mali katkılarda potansiyel eşitsizliklere yol açabilir. Her iki tarafın da farklı mali durumları veya beklentileri varsa, bunların nasıl paylaştırılacağına karar vermek zor olabilir.

Mobilya satın almak ya da yatırım yapmak gibi finansal kararlar kesin yasal düzenlemeler yapılmadan alınırsa ilişkinin sona ermesi olasıdır. Mülkiyet ve mali sorumluluk, birlikte yaşayan çiftler için evli çiftler kadar iyi tanımlanmamış olabilir.

Partnerinizle birlikte dikkate almanız gereken faktörler

Birlikte yaşayan bazı çiftler, evli çiftler kadar kararlı ve sadık olabilirken, diğerleri bunu sıradan bir değişim olarak görebilir. Birlikte yaşamanın başarısı, partnerlerin bu konudaki tutum ve niyetlerine bağlıdır.

Partnerinizle, birlikte yaşamayla ilgili beklentiler, sınırlar ve hedefler konusunda açık ve dürüst iletişim kurmalısınız. Ayrıca, ilişkinin uzun vadeli beklentilerine yönelik her iki tarafın da bağlılık düzeyini değerlendirmeyi düşünmek en iyisi olacaktır.

Sevgilinizle birlikte yaşamak önemli bir adımdır ve her iki partner de birlikte bir gelecek kuracakları konusunda aynı fikirde olmalıdır. Bunu yapmadan önce aşağıdakiler gibi diğer bazı faktörleri dikkate almak isteyebilirsiniz:

  • Mali sorumlulukların tartışılması
  • Birbirinizin yaşam alışkanlıklarını anlamak
  • Alana ve mahremiyete dikkat etmek
  • İlişkinin hedefleri hakkında konuşmak
  • Çatışmaları çözme yetisine sahip olmak
  • Yasal düzenlemelerin yapılması
  • Aile ve sosyal destek arayışı
  • Sağlık ve güvenliğe öncelik vermek ve sağlamak

 Birlikte hareket etmenin ve bu konulara önem vermenin, mutlu bir yaşam için sağlam bir temel oluşturmaya yardımcı olabileceğini unutmayın.

Düşünmeye zaman ayırın

Her bireyin bakış açısının ve mantığının farklı olabileceğini ve bir kişi veya çift için işe yarayan şeyin bir başkası için işe yaramayabileceğini kabul etmek önemlidir. Sonuçta, evlenmeden önce birlikte yaşayıp yaşamayacağına karar vermek, ilişki içinde açık iletişime, paylaşılan değerlere ve karşılıklı saygıya dayanmalıdır.