“Çünkü sıkıldık!”
6 yıllık ilişkilerini ’sıkıldıkları’ gerekçesiyle noktaladı.
Gazeteler, oyuncu Kenan
İmirzalıoğlu ve Zeynep
Beşerler’in ayrıldıklarını
yazınca, nedense inanmakta
güçlük çektik. Çünkü güzel bir
birliktelik yaşıyor, bunu da her fırsatta
dile getiriyorlardı. Kenan İmirzalıoğlu,
yaptığı son röportajda, sevgilisi Beşerler
için, “Zeynep, sadece sevgilim değil,
kolum bacağım gibi de aynı zamanda.
O benim en çıplak halimi bilir. Ve
Zeynep, sahici. O yüzden onun varlığı,
onun söyledikleri, onun benim yanımda
olması çok önemli” demişti. Çift
ilişkisini, ‘sıkıldıkları’ gerekçesiyle sessiz
sedasız bitirmişti. Doğru mu bilinmez,
ama bu daha da inanılmazdı; çünkü biz
kavgalı-gürültülü sonlara alışıktık. “Bitti,
çünkü sıkıldık” açıklaması da neydi?
Aslında, bir yandan da çok dürüstçe bir
açıklamaydı: “Sıkıldık” nokta! Bu kadar
yani. O ya da bu değil. Bitti işte...
Böyle bir şey olabilir miydi? Bir ilişki
‘sıkıldım’ gerekçesiyle bitirilebilir miydi?
Peki, bir ilişkiyi sona erdirmenin yolları
neydi? Evlilik Danışmanı ve Psikiyatr Dr.
Nuşin Sarımurat Baydemir’e sorduk…
İfade edilmeyen
duygular sıkıntı yaratır
Sıkılmanın pek çok etkenin ortaya
çıkardığı bir sonuç duygusu olduğunu
belirten Dr. Nuşin Sarımurat
Baydemir, “Sıkılma sözcüğünün
gerisinde ifade edilmeyen veya
edilemeyen duygular ve beklentiler
saklıdır. Konuya bu çerçeveden
bakarsanız doğaldır ki, insan sıkıldığı
bir durumdan çıkmak isteyecektir”
diye konuşuyor.
Danışanlarının terapiye gelirken
bunu, ‘sıkıldım’ diye ifade
edebildiklerini de açıklayan Baydemir,
“Bunun açılımında: Kendimi ifade
edememekten sıkıldım, ilgisizlikten
sıkıldım, anlayışsızlıktan sıkıldım,
baskı altında olmaktan sıkıldım,
para makinesi gibi kullanılmaktan
sıkıldım… gibi ifadeler olası” diyor.
İlgisizlik en büyük sorun
İlişki içindeki eşlerin birbirinden beklentileri gerçekleşmiyorsa sorunların başlayacağına dikkat
çeken Baydemir, “Terapide, her ilişki kendi özeli içinde değerlendirilir. En sık karşılaşılan sorunlar:
İlgisizlik, anlayışsızlık, saygı kavramının çiftler arasında farklı değerlendirilmesi, sorumlulukların
paylaşımında çatışmaların olmasıdır. Günün iki-üç saatini trafi kte geçiren insanların, akşam
eve geldiklerinde rahatlama ve dinlenmeye ihtiyaçları oluyor. Büyük kentte yaşam, tatil günleri,
alışveriş zamanları ve ayrı geçirilecek hobi zamanlarını iyi planlamayı gerektiriyor. Ataerkil bir
toplum olduğumuz için anlaşmak sorun yaratabiliyor. Bizim ailelerimizin geleneksel beklentileri
de eklenince sorunlar yumağı büyüyor” şeklinde konuşuyor.