Fedakarlıkla gelen başarılar

Zirveye adım adım tırmanan ünlüler!

Fedakarlıkla gelen başarılar

İlyas Salman
‘Bütün rollerimi halktan çaldım’ 
“Ben bir oyunculuk hırsızıyım. Bütün rollerimi halktan çaldım. Ömrüm onları gözlemlemekle geçti. Ama tabii ki bunu onlara söyleyemedim. Hayatım boyunca hem kendim olmaya hem de her an onları gözlemlemeye çalıştım. Bu zaten bir oyuncunun yapabileceği en büyük fedakarlıktır.”* Hafta Sonu dergisinden alınmıştır.

Başarı kolay kazanılmıyor. İş hayatında başarıyı yakalamak için çoğu zaman türlü zorluklardan geçeriz hatta hayatımızdaki bi rçok şeyden fedakarlık ederiz. Ekranlarda başarılarıyla imrenerek izlediğimiz isimler de bulundukları noktaya gelene kadar çeşitli yollardan geçtiler, hatta çoğu zaman özel hayatlarından fedakarlık ettiler. Biz de kendi alanlarında en iyi noktada bulunan isimlere bulundukları noktaya gelene kadar yaptıkları fedakarlıkları sorduk.

Çiğdem Batur
‘Başarı için ailemden uzakta yaşamayı göze aldım’
“Çocuk yaşlardan beri hep oyuncu olmanın hayalini kurdum. Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü’nde okurken, üniversitenin tiyatro topluluğunda oyunculuk yaparak sanat hayatıma başladım. Üniversiteden mezun olduktan sonra seçtiğim mesleğin merkezi İstanbul olduğu için ailemin yaşadığı Düzce’ye dönmek yerine, İstanbul’a yerleşmeye karar verdim. Mesleğimde başarılı olmak için ailemden uzakta yaşamayı, onların her gün yanında olmak yerine, onlarla ayda bir ya da iki defa birlikte olmayı göze aldım. Tek çocuk olduğumdan alışmaları zor oldu ama şimdi benimle gurur duyuyorlar.”

Şükrü Özyıldız
‘Tatil yapabilmeyi iple çekiyorum’
“Ne yaptığınızın bir önemi yok, onu mükemmel yapmadığınız sürece diye düşünüyorum. Oyunculuğu hakkını vererek yapabilmek için; çocukluğumu, sevdiklerimi, İzmir’i arkamda bırakarak mesleğimin merkezi İstanbul’a yerleştim. 18 aydır tatil yapmadan çalışıyorum. Geçtiğimiz yaz ‘Sevimli Tehlikeli’yi çektiğimizden tatil yapamadım. Film için çekimlerim bitti, hemen arasından ‘Şeref Meselesi’ne başladım. Ama yazın tatil yapmak uğruna film projesini kabul etmeseydim sonra çok pişman olurdum. Böyle mutluyum. Yalnız, tatil yapabilmeyi iple çekiyorum.”

Mehmet Ali Erbil
‘İlişkilerimin kimyası bozuldu’
“Mesleğim uğruna eşlerime istediğim kadar zaman ayıramadım. En büyük fedakarlığım odur. Öyle yoğun dönemler yaşadım ki, bir günde üç şehir gezdiğim oldu. Eşlerimin hepsi benim mesleğimi bilen ve saygı duyan insanlardı ama aşırıya kaçtığı zaman ister istemez ilişkilerin kimyası bozuldu.”

Demet Sabancı Çetindoğan 
‘Başarı mutlulukla yan yana olmalı’
“Hz. Mevlana’nın çok sevdiğim bir sözü var: ‘Uğrunda fedakarlık yapamadığın sevgiyi, boşuna yüreğinde taşıyıp da yük etme...’ Fedakarlık hemen herkesin aklına gelen tanımı ile karşılık beklemeden yapılandır. Karşılık beklemeden ne yapılabilir ki? Çoğumuz için fedakarlık kadın olmakla eş anlam taşıyor. İyi bir eş olmak için fedakarlık, iyi bir anne olmak için fedakarlık, güzel olmak için fedakarlık... Fedakarlık bizim ayrılmaz bir parçamız sanırım. Başarılı olmak adına yapılan fedakarlık en başta çok daha fazla çalışmak, hem beynen hem fiziken daha fazla enerji harcamaktır. Daha fazla stres içinde olmanız, daha fazla insanla, işle uğraşmanız, daha çok sıralayabiliriz bunları... Bunların her birinde bir noktada fedakarlık yapıyorsunuz. Bana gelince; başarı, mutlulukla yan yana olmadığı sürece ne yazık ki bir anlam ifade etmiyor. Her iş kadını gibi elbette ben de büyük zorlukların üstesinden gelmek için fedakarlıklarda bulundum ancak itiraf etmeliyim ki, bu fedakarlıklar sonucunda istemediğim şeyleri yapmak zorunda kalmamaya da büyük özen gösterdim. Yine de hayat sizi seçimler yapmaya zorluyor. Çok şanslı ve mutlu bir çocukluğum oldu ama iş hayatına erken atılmam, ailemle daha fazla vakit geçirmemi engelledi. Bunun için ne kendimi ne hayatı suçluyorum ancak benim gibi yetiştiği toprakların insanının özelliklerini yaşamına aktarmaya gayret eden biri için bu oldukça zor bir seçimdi. Şimdi ise zihnimi boşaltmak için duraksamalara yer verdiğim zamanlarda aileme ve sevdiklerime daha fazla vakit ayırıyorum.”

Erol Evgin
‘Fedakarlık yapmadım, hep zamanımı iyi planladım’
“Ben çok küçük yaşlardan beri hep şarkı söylemeyi amaçlardım. ‘Ben şarkı söyleyeceğim’ derdim, çok severdim. İstanbul Erkek Lisesi’nde okurken grubumla okul çaylarında özel konserler yapardık. Lisenin bitmesine yakın beni kara kara bir düşünce aldı. Çünkü babam yüksek eğitim almamı şart koşmuştu. ‘Diplomanı al, sonra ne istersen yap hayatta’ diyordu. Ben de müziğe en yakın mimarlığı buldum. O yüzden mimarlığı seçtim. Yani mimarlığı daha keyifli müzik yapabilmek için seçtim. Ailenin insan hayatındaki önemi çok büyük; çünkü ömrümüzün yarısı ailemizle geçiyor. Evi, insanın huzur kalesidir. Bu nedenle ailemden fedakarlık yapmam mümkün değildi. Mesleğimde başarılı olmak için hiçbir şeyden fedakarlık yapmadım. Hep zamanımı iyi planladım. Planlı ve programlı olursanız, fedakarlıklar yapmadan da mesleğinizde başarılı olursunuz.”