#KADINLARİÇİN

Asla pozitif ayrımcılıktan yana olmadık! Daima eşitliği savunduk. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için, her zaman kadınların yanında yürüyen yedi güzel adamla bir araya geldik… Merak etmeyin beyler, biz de sizin yanınızdayız!

#KADINLARİÇİN

Aret Vartanyan
KİŞİSEL DÖNÜŞÜM DANIŞMANI

“ERKEK OLDUĞUMDAN UTANDIM”
Güçlü kadın sizce kim?
Kendini olduğu gibi ifade eden, toplumun dayattığı başta cinsiyet ayrımcılığından başlayan, farklılaştırma ve beklentilere ayak uydurmayan kadındır. 
Kadınları erkeklerden daha özel kılan bir yön olduğuna inanıyor musunuz?
Biyolojik olarak cinsellikte net bir üstünlük var. Kadının cephanesi sınırsız iken, erkeğinki sınırlı ve kadınların, en güçlü farklılığı doğurganlık. Sürekli söylenen farklılıkların toplumsal yapıların dayatmaları olduğuna inanıyorum. 
#sendeanlat hashtag’iyle kadınlar yaşadıkları taciz olaylarını anlattılar. Okuduğunuzda ne hissettiniz?
Erkek olduğumdan utandım. Yıllardır mücadelesini verdiğim her şey bir tokat gibi bir kez daha yüzüme çarptı. Namusu kıyafetle ölçen, erkeği hakim gören, kadının her şeyine kendini müdahil gören erkek zihniyetinin sonuçlarını yaşamaktan çok sıkıldım ama sinmedim. Sadece resmi kayıtlarda 10 yılda yedi binden fazla kadın öldürülmüşken, beş binden fazla
kadına tecavüz edilmişken, sayısız tacizle karşılaşırken, her gün kadınlardan kadınların ezilmişliğini dinlerken erkek olan, erkeklikten bahsetmesin. Bağnazlığı erdem sanan zihniyetin
bastırdığı toplumlarda ensest ilişkiden her türlü sapkınlıklar, çarpıklıklar su üstünde. İnternette çocuk pornosunda beşinci sıradayız ama öpüşme sahnelerini sansürleriz. Kendi kızının, kardeşinin namus bekçisi olup başkalarının kızlarına laf atan ikiyüzlü insanlara ne denir? Kadını sadece ev işçisi görüp, iki adım geriden yürütüp ahlak dersi veren insanlara ne denir? Etek, dekolte gördüğünde nefsine hakim olamayanlar kalkıp ahlak dersi verir. Yeni Türkiye’de bana ekonomiden söz etmeyin. İnsan haklarında, kadın haklarında
ne durumdayız onu söyleyin ki, sizi dinleyeyim. 
Ne yapmak lazım tekrar bu olaylar yaşanmasın diye?
Siyasi erkin samimi olması ve toplumsal yapıyı erkek egemen zihniyetin dışına taşıması gerekir. Ancak mevcut sistemin bunu yapabileceğine inanmıyorum. Kolluk güçlerinin bile dayak yiyen kadını eve dönmeye ikna etme çabası kadını, erkeğin uydusu olarak gören temel zihniyet. Bir din adamı çıkıyor ‘altı yaşındaki kızdan eş olabilir’ diyor veya bir diğeri ‘hamile kadın ortalıkta gözükmesin’ diyor. Bu yüzden umudumuz ancak yeni nesiller olabilir. Bunun için de kız ve erkek çocuklarımızı eşit yetiştirmek zorundayız. 
Siz hiç tacize uğradınız mı?
Uğramadım. Fakat kısa bir etek giyip sokağa çıksam ben bile erkek tacizine uğrarım.
Metin Fadıllıoğlu
İŞ ADAMI

“KADINLARIN YAPTIĞI HATA KENDİLERİNİ BIRAKMALARI”
Kadınlardan öğrendiğiniz en önemli şey ne?
Onlardan öğrendiğimiz her şey. 
Güçlü kadın sizce kim?
İki ayağı üzerinde durabilen kadın. 
Kadınların kendilerine yaptığı en büyük kötülük ne?
Kendilerini bırakmaları.
Kadınları erkeklerden daha özel kılan bir yön olduğuna inanıyor musunuz?
Yok olduğunu söyleyen birinin kadınları hiç tanımamış olduğu söylenebilir.
Pozitif ayrımcılıktan mı yoksa eşitlikten mi yanasınız?
Eşitlik mi? Kadınla erkek arasında mı? Niçin olsun ki, her birinin diğerinden üstün binlerce tarafı var...
#sendeanlat hashtag’iyle kadınlar yaşadığı taciz olaylarını anlattılar. Okuduğunuzda ne hissettiniz?
Taciz eşittir kültürel, Freudist faktörlerin ortaya çıkışı. 
Ne yapmak lazım tekrar bu olaylar yaşanmasın diye?
Bu tip cinayetlere mani olmak (azaltabilmek) için, caninin içinde yaşadığı kültür başta olmak üzere, Freudist ve kriminal konularda araştırmalar yapmak gerekiyor. 
Siz hiç tacize uğradınız mı? 
Kadınlar tarafından, evlenmeden önce.

Prodüksüyon ve Röportaj: Sinem Gürleyük
Fotoğraf: Fırat Koçak

KADINA KARŞI ŞİDDET BİR TÜRLÜ DİNMİYOR, BİTMİYOR.
Her gün kötü haberlerle güne uyanmaktan yorulduk. Özgecan Aslan 20 yaşındayken korkunç bir şekilde hayatını kaybetti. Bitmedi, haberler gelmeye devam etti. 17 yıllık şizofren eşi tarafından öldürülerek çöp konteynerine atılan Kübra Kart, sevgilisinin eve gitme isteğini kabul etmediği için şiddet görüp arabadan atılan Hüsne Aslan, Manisa’da yakılan ve bu sayfalar hazırlandığında henüz kimliği belirlenemeyen genç kız... Geçmişten bugüne erkekler tarafından cinayete kurban giden, şiddet gören tüm kadınlar... Dünya Kadınlar Günü’nün
‘kutlanacağı’ bu ayda kaybettiğimiz tüm kadınların yasını tutmaya devam ediyoruz. Bu sefer erkeklerle birlikte harekete geçmek istedik. Kadınların her zaman yanında yürüyen erkeklerle fikrimizi paylaştık. Gazeteci Ertuğrul Özkök, iş adamı Metin Fadıllıoğlu, oyuncu Levent Üzümcü, modacı Özgür Masur, milli basketbolcu Cenk Akyol, Op. Dr. Aytuğ Kolankaya ve kişisel dönüşüm danışmanı Aret Vartanyan tereddüt etmeden çekimi kabul ettiler. Onlardan bir slogan hazırlamalarını istedik. ‘Beren Saat’in, Özgecan Aslan cinayetinden sonra, yaşadıklarını cesurca anlatmasının ardından kadınların #sendeanlat hashtag’iyle yaşadıklarını anlattığı paylaşımları okuduğunuzda ne yaptınız?’ diye sorduk. Şaşkındılar, üzgündüler, kendilerini sorgulamışlardı. O yazılanların biraz azı biraz fazlası ama çok benzerleri ne yazık ki biz kadınlar için çok sık yaşanan şeyler. Taksiye bindiğimizde babamızı, abimizi aramamız, gece karanlık bir sokakta tek başımıza yürürken kendimize sıkı sıkı sarılıp, kulaklıklarımızı çıkarmamız… Ben en çok #sendeanlat başlığı altında ‘okuduklarıma inanamıyorum, gerçekten kadınlar böyle mi yaşıyor?’ diyen erkeklere şaşırmıştım halbuki. Çünkü bu anlatılanlar aslında yaşadıklarımızın sadece anlatılabilecek kısımlarıydı. Ve anlatanların çoğu, belli bir eğitim seviyesindeydi… Bir de anlatamayanlar var, daha kırsal bölgelerde yaşayanlar, tek başına markete gitmesine izin verilmeyen kadınlar, pencereden baktığı için dövülenler, gülümsediği için cinsel ilişkiye girmek istediğine inanılan kız çocuklarımız, cinsel istismarı kundaktayken gören bebeklerimiz… Peki, nereden başlamalı? Yıllar önce Rakel Dink’in, hayat arkadaşı Hrant Dink’i korkunç bir suikaste kurban verdiğinde yaptığı konuşma her aklıma geldiğinde derin bir hüzünle baş başa kalıyorum; “Bir bebekten, bir katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılamaz kardeşlerim…” Ve şimdi sizi de bu cümleyle tekrar baş başa bırakıyorum… 

Özgür Masur
MODACI

“CEHALET İNSANIN EN BÜYÜK KOMPLEKSİ”
Güçlü kadın sizce kim?
Sevgiyi her şekilde sunabilen, paylaşan ve önemseyen kadın bence çok güçlüdür.
Kadınların kendilerine yaptığı en büyük kötülük ne?
Kendilerini güçsüz görmeleri her anlamda hayatlarını etkiler. Kadın, gücünü sadece kendinden alır, bunu asla unutmasınlar. 
Kadınları erkeklerden daha özel kılan bir yön olduğuna inanıyor musunuz?
Daha net ve kesinlikle daha kararlı olmaları.
Pozitif ayrımcılık mı eşitlik mi?
Bana göre her ikisi de. 
Özgecan bir sembole dönüştü ve #sendeanlat hashtag’iyle kadınlar yaşadığı taciz olaylarını anlattılar. Okuduğunuzda ne hissettiniz?
Ben Özgecan ile ilgili haberleri, tutanakları okumaya cesaret edemedim ve çok sinirlendim. Sevgili Beren Saat’in Instagram’da yazdıklarını okuyunca da sinirlerim bozuldu. Kadın anlatmalı, paylaşmalı. Ne kadar dürüst paylaşırsa yaşadıklarını, kendisi de hafifleyecek.
Ne yapmak lazım tekrar bu olaylar yaşanmasın diye?
Eğitim eğitim eğitim! Bilgi, bilim bunlar çok önemli. Bilgilendirmek gerek! Cehalet insanın en büyük kompleksi.

Ertuğrul Özkök
GAZETECİ

“ERKEK TACİZİ VAR AMA KADIN HOYRATLIĞI DA VAR”
Kadınlardan öğrendiğiniz en önemli şey ne?
Bütün kalbimle söylüyorum, kadınlardan öğrendiğim en önemli şey cesaret. Deli cesareti. Erkeklerin tavşana döndüğü bu ülkede, kadınların bu cesareti bana iyi geliyor.
Güçlü kadın sizce kim?
Kafasına koyduğunu yapan. Burnunun doğrultusuna giden. Aşkı bittiği zaman çekip giden. Çekip gittiği zaman arkasına bakmayan. Benim gibi zavallı erkeklere esaslı bir hayat bilgisi
dersi veren. 
Kadınların kendilerine yaptığı en büyük kötülük ne?
Yalan söylemeyi bilmiyorlar. Oynamayı bilmiyorlar. Kötü oyuncular. Oysa buna ihtiyaçları yok. Cesaretleri kadar harbi olabilmeyi öğrenseler, direkt söyleseler gözümde daha da büyüyecekler. Ama böylesi de iyi. O zaman ben kendi gözümde çok küçüleceğim.
Pozitif ayrımcılıktan mı yoksa eşitlikten mi yanasınız?
Bazı kadın arkadaşlarımla aramdaki en büyük uzlaşmazlık konusu bu. Pozitif ayrımcılık kavramına inanmıyorum. Kadının böyle bir şeye ihtiyacı yok. Türklerin de yok, siyahların da yok, ezildiğini iddia edenlerin de... Bu ülkede ben de artık azınlığa mensup olduğum duygusuyla yaşıyorum ama pozitif ayrımcılık istemiyorum. Kadın istediği her şeyi bileğinin hakkıyla alıyor ve bu haliyle de beni büyülüyor. 
#sendeanlat hashtag’iyle kadınlar yaşadığı taciz olaylarını anlattılar. Okuduğunuzda ne hissettiniz?
Çok yararlı buldum. Ama erkek için çok da acıtıcı oldu. Samimi bir şey söyleyeyim. Hayatıma baktım. Yöneticilik yaptığım yıllara baktım. Sonra konuşan kadınların başından
geçenleri tek tek okudum ve kendi kendime sordum. Acaba ben de istemeden, farkında olmadan veya hayvanlığımdan böyle şeyler yapmış olabilir miyim diye mazimi sorguladım.
İyi oluyor. Hepimize çekidüzen verdirecek bir taciz envanteri çıkıyor. 
Ne yapmak lazım tekrar bu olaylar yaşanmasın diye?
Hep uç örnekleri konuşuyoruz. Oysa günlük hayatta normal sandığımız, hatta şaka sandığımız şeyler bile bir kadına unutamayacağı acılar veren davranışlar oluyor. Oluyormuş. Şimdi okuyoruz, görüyoruz, anlıyoruz. 
Siz hiç tacize uğradınız mı?
Erkek tacizine uğramadım ama kadın hoyratlığına uğradım. İçimde çok ağır ve derin iz de bıraktı. Kadınlara söylemek isterim, kadın da erkeği çok acıtabiliyor. Birçok erkek
hikayesi dinliyorum. Bırakıp gitmenin, ayrılmanın bir zarafeti olmalı. Ama bunca gaddarlaşmış erkek dünyasında bir erkek olarak bundan şikayet etme hakkım var mı bilemiyorum.

Aytuğ Kolankaya
KADIN DOĞUM UZMANI

“KİMSE CANAVAR OLARAK DOĞMUYOR”
Kadınlardan öğrendiğiniz en önemli şey ne?
Erkeklerin hayatta bir hedefleri var ve oraya doğru giderler; kadınlarsa o yol üzerindeki örgüyü görürler. Hayata bakış açılarından çok şey öğrendim diyebilirim! 
Kadınları erkeklerden daha özel kılan bir yön olduğuna inanıyor musunuz?
Erkekler Mars’tan kadınlar Venüs’ten gibi şeyler doğru değil. Hepimiz canlıyız, hepimizin ruhu, kalbi var. Fakat kadınların duyarlılıkları çok daha fazla. Mesela kadınların yüzde 15’i diğer insanlardan bir fazla renk ayırt edebiliyorlar, erkeklere göre iki kat daha fazla kelime kullanıyorlar… 
Pozitif ayrımcılıktan mı yoksa eşitlikten mi yanasınız?
Eşitlik. Ben pozitif ayrımcılığa inanmıyorum böyle bir şey yok!
#sendeanlat hashtag’iyle kadınlar yaşadığı taciz olaylarını anlattılar. Okuduğunuzda ne hissettiniz?
Açıkçası yüreğim dayanmıyor. Bu acılar canımı çok yakıyor. Özgecan bu işin tepesi oldu ama altı çok dolu, o kısımı çözmemiz lazım. İki kız çocuğu babasıyım, çok dürüstçe böyle insanları içimden öldürmek geliyor. Fakat biz insanız orada bariyerimizi koymazsak zaten toplumsal bir varlık olamayız. Eğer dürtülerimizle hareket edersek suçu işleyenlerden farkımız kalmaz.
Ne yapmak lazım tekrar bu olaylar yaşanmasın diye?
Çocuklarımıza kadınla erkeğin eşit olduğunu anlatmamız, rol model olarak göstermemiz lazım. Savunmak için söylemiyorum ama kimse canavar doğmuyor. Bu noktada çözüm aileden başlıyor. İnsanların bunu isteyerek, bilerek yapmaması gerektiğini öğretmek lazım. Bu dürtüden kurtulmaları lazım. 
Siz hiç tacize uğradınız mı?
Tabii uğradım. Bu arada, tacizin tanımını yapmak lazım. İstemediğiniz bir teklif size geldiğinde, siz buna hayır dediğinizde, teklif geri çekilip ilgi kesiliyorsa bu taciz değildir.
İstemediğiniz teklife, ısrar devam ediyorsa, bu tacizdir ama ısrar ne zaman olur biliyor musunuz? Kişi karşısındakini zayıf gördüğünde. Sosyal yönden, farklı statüde olan zayıftır diğerine göre. Ama bunu yapmamaktır insanlık olan zaten. Yıllar sonra bir güce sahip oluyorsunuz, bu gücü doğru kullanabildiğiniz zaman insan oluyorsunuz. Gücü sınırsız ve herkese uygulayabilip istediğinizi yaptırabildiğinizde tacizci oluyorsunuz.

Levent Üzümcü
OYUNCU

“POZİTİF AYRIMCILIK KADININ GÜÇLÜ DOĞASINA HAKARET”
Güçlü kadın sizce kim?
Ayakları üzerinde durabilen, kendi hayatını yaşayabilen ve bunun hesabını sadece kendine verebilen kadınlar. 
Pozitif ayrımcılıktan mı yoksa eşitlikten mi yanasınız?
Pozitif ayrımcılığı kadının güçlü doğasına hakaret olarak görüyorum. 
#sendeanlat hashtag’iyle kadınlar yaşadığı taciz olaylarını anlattılar. Okuduğunuzda ne hissettiniz?
Bazen çok korktuğunuzda tırnaklarınız çekilecekmiş gibi hissedersiniz… Tam olarak öyle hissettim, bir satır daha okuyacak halim kalmadı. Çünkü bunlar bir filmin senaryosu değil,
gerçek! Özgecan için hissettiklerimi bu dünyada zulüm gören, tecavüze uğrayan herkes için de hissediyorum. Hayvanları kesip yemeyi, onları evcilleştirmeyi biliyoruz, doğaya şekil vermeyi biliyoruz, aklımızla övünüp duruyoruz! Peki, bu kadar aklıyla övünen türümüz nasıl bu kadar vahşileşebiliyor? 
Ne yapmak lazım tekrar bu olaylar yaşanmasın diye?
Bakın, şöyle bir aileden bahsediyoruz; oğlunuz vahşice bir suç işliyor, gelip size anlatıyor. Baba gidip oğlunun suçuna ortak oluyor! Ne olur bunu bir düşünün. Benim iki oğlum var, onlar aynı şeyi yapsa, bana gelse, kollarından tutup karakola teslim ederim. Eğer çocuklarım bunları yapıp, beni arayabilecek cesareti buldularsa tabii.

Cenk Akyol
MİLLİ BASKETBOLCU

“HER KADIN GÜÇLÜDÜR”
Kadınlardan öğrendiğiniz en önemli şey ne?
Etrafımda gözlemlediğim çoğu kadın, eşine tatlı dille her şeyi yaptırabiliyor. Aslında ne söylediğin kadar, nasıl söylediğinin de ne kadar önemli olduğunu öğrendim. 
Güçlü kadın sizce kim?
Her kadın bence güçlüdür. 
Kadınların kendilerine yaptığı en büyük kötülük ne?
Estetik kaygılarıyla yaptıkları değişim çabaları… Kadınlara en çok doğallık yakışıyor.
Bir daha dünyaya gelseniz kadın olmak ister miydiniz?
Kesinlikle hayır. O zaman eşim Naz’ı benimle evlenmesi için kandıramayabilirdim.
Kadınları erkeklerden daha özel kılan bir yön olduğuna inanıyor musunuz?
Fizyolojik olarak cana can verebilmeleri, karakter olarak ise içlerindeki manevi gücün erkeklerden katbekat fazla oluşu kadınları biz erkeklerden özel kılıyor.
Pozitif ayrımcılıktan mı eşitlikten mi yanasınız?
Eşitlik!
#sendeanlat hashtag’iyle kadınlar yaşadığı taciz olaylarını anlattılar. Okuduğunuzda ne hissettiniz?
Açıkçası büyük hayal kırıklığına uğradım ve işin ciddiyetinin ne boyutlara ulaştığının farkına vardım. Biraz bencilce ama ileride baba olacağımı ve bu tarz olaylardan nasıl uzak tutabileceğimi şimdiden düşünmeye başladım. 
Ne yapmak lazım tekrar bu olaylar yaşanmasın diye?

Ailede alınan eğitim elbette çok önemli ancak caydırıcı cezalar verilmediği sürece bu olayları tekrar yaşama olasılığımızın azalacağını düşünmüyorum. 
Siz hiç tacize uğradınız mı?
Hayır, uğramadım.