Couture onun işi!
Begüm Salihoğlu'nun tasarımları hem giyilebilir, hem farklı, hem iddialı...
Begüm Salihoğlu kadını
Begüm Salihoğlu kadını giderek yaşam şartları, kadın-erkek eşitliği, şehir hayatının hızıyla her an ve her yere hazır olmak adına sadeleşiyor, hafifliyor, maskülenleşiyor. Artık dantel ve işlerden biraz daha uzaklaşıp, farklı kumaş üretim teknikleri üzerinde çalışıp, rahat kesimler içerisinde gizli seksapel ve işlevselliğe önem veriyor. Koleksiyon ilhamını, günümüz yaşamındaki karmaşa ile hayallerimizdeki doğayla bütünleşme isteğimizden, siyahla beyazdan, zıtlıkların uyumundan yani şehirli bizlerden aldı.
Yeni sezonun üç favori trendi
Kat kat kombinlenen parçalar veya kendiliğinden katlı görünümü veren tek parça etek veya elbiseler, baskılı çantalar ve benim her sezonki favorim smokin maskulen görünümler bu sezon da mevcut. Bu trendlerle gece gündüz ayrımı yapmadan sadece çanta veya ayakkabınızı değiştirerek gün içinde hem pratik hem de şık bir görünüm yakalayabilirsiniz.
Erkekler bu sezon
Erkeklerde klasik ana dandy görüntüsünü beğenirim. Renkli pantolon ve koyu renk kot gömlekleri kravatla kombinlemek öne çıkan trendler arasında.
En çok yapılan stil hatası
Her defasında ısrarla söylediğim şudur; kadife eşofmanlar ve platform spor ayakkabılar… (Isabel Marant’lar hariç!) Başka söze gerek yok.
Gardırobun vazgeçilmezi üç parça
Smokin pantolonu ve ceketi (ayrı ayrı kombinlemek için de çok hoş bir kombinasyon), çok kaliteli poplinden yapılmış beyaz bir gömlek ve platformsuz sivri burun Saint Laurent vari
stiletto’lar benim vazgeçilmezlerim. Hem maskulen hem feminen şıklık bir arada.
Kışın üşümeden şık olmanın yolu
Tarzınıza göre değişebilir ancak ben kontrast yaratmayı seviyorum. Çok şık belki de parıltılı bir tuvaletin üstüne daha asi ve kısa kesim bir deri ceket alınabilir. Kürk seviyorsanız gerçek kürkü hiçbir zaman tavsiye edemem. O kadar iyi yapay kürkler üretiliyor ki… Hayvan katliamı bana çok acımasızca geliyor.
En iyi alışveriş durakları
Beymen, Beymen Academia, Harvey Nichols ve V2K’den alışveriş yapıyorum. Ev dekorasyonu için ICA ve Zara Home favorilerim. Ev tekstili için ise ilk tercihim her zaman Bebek’teki
Alexandre Home Interiors oluyor. Mücevher içinse Melis Göral’ın Art Déco takıları muhteşem. Ofisim Nişantaşı’nda olduğu için daha çok Nişantaşı ve hafta sonları İstinye Park’ı tercih ediyorum. İnternettense Türkiye’den lidyana.com, yurt dışından modaoperandi.com ve mytheresa.com’u tercih ediyorum.
En iyi giyinen ünlüler
Gwyneth Paltrow bence en iyi giyinen isimlerden biri! Çünkü hem çok sade giyiniyor hem de o sadeliğin içinde ışıltılı ve zarif olabiliyor. Bence Paltrow bunu başarabilen tek kadın.
Türkiye’den ise Ezgi İçel ve Liana Kebudi tarzlarını en çok beğendiğim kadınlar.
Vazgeçilmezleri
• Car Shoe çizmelerim, kendi markamın krep atlet elbiseleri ve La Mer göz kremim asla kullanmaktan bıkmadığım ürünler.
• Geceleri yatmadan önce mutlaka cildimi temizler, parfümümü sürerim.
• Hafta sonları genellikle çalışmıyorsam ya eşimle küçük kaçamaklar yaparız ya da evde arkadaşlarımızla keyif yaparız.
• Her gün en azından solgun gözükmemek için bir allık sürmeye özen gösteririm.
• Cilt bakımım için La Mer göz kremi ve Dr. Murad SPF 30 krem kullanırım.
• Makyaj çantamdan nemlendirici rujumu asla çıkarmam.
• En sevdiğim mekanlar Lucca, Beymen Brasserie ve Bread and Butter.
• Favori seyahat adreslerim New York, Cap Du Ferrat, Positano ve Bozburun.
Yazı: Sinem Gürleyük
Begüm Salihoğlu’nun tasarımlarına seneler önce showroom’una tesadüfen girdiğimde hayran olmuştum. Hem giyilebilir hem farklı hem de iddialı tasarımlara imza atan Salihoğlu,
özellikle couture koleksiyonlarıyla fark yaratan tasarımcılardan biri olarak moda dünyasına ismini altın harflerle yazdıranlardan…
“Televizyona çıkınca tasarımcı olunmuyor"
Begüm Salihoğlu çocukken tasarıma merak saranlardan. İlk kez kendi odası için 4-5 yaşlarında bir cibinlik tasarlayan Salihoğlu o yaştan itibaren görsel her konuda seçimlerini kendi yapmış. Ancak o bu işe sadece gönüllü olanlardan değil. Aynı zamanda ciddi bir eğitim de aldı. New York’ta Marc Jacobs ve Tom Ford gibi tasarımcıların da mezunu olduğu Parsons School of Design’dan 2007 yılında mezun oldu. Okul süresince farklı markalarda staj ve asistanlık yapan Salihoğlu’nun altına imzasını attığı ilk başarı Beyoncé’nin markası ‘House of Dereon’un okulda düzenlediği tasarım yarışmasında birincilik kazanmak oldu. Marka için tasarladığı modeller Bloomingdale’s gibi büyük mağazalarda satıldı. Jill Stuart’ın asistanlığını yaptığı dönemde ise tasarladığı kokteyl ve parti elbiseleri koleksiyonda kendine yer buldu. Modayla ilgilenmek yetenek ve ruh mu yoksa mutlak eğitim mi gerektirir diye sorduğumuz Salihoğlu: “Benim ruhumda moda hep vardı ama ben tasarıma yeteneğim olup olmadığını bilmediğim için üniversite seçimimi uluslararası işletmeden yana kullanmıştım. Bir sene okudum sonra eğitim için New York’a gittim. Burada hem moda tasarımı hem de endüstriyel tasarım eğitimi aldım. Bu meslek 1-2 senede öğrenilecek bir iş değil. Hele ki Türkiye’deki gibi TV programlarına çıkıp veya sosyal medyada ünlü olup hemen tasarımcı olmak mümkün değil. Şunu söylemeliyim ki; moda tasarımı dört sene emek verildiği halde yine de zamanla ve sabırla öğrenilen bir meslek. Yani kısaca modayla ilgilenmek hem yetenek hem ruh ister ama mutlak eğitim gerektirir!” diyor. Begüm Salihoğlu’nun tasarımlarına Nişantaşı’ndaki showroom’undan ulaşabilirsiniz.
Begüm Salihoğlu kadını giderek yaşam şartları, kadın-erkek eşitliği, şehir hayatının hızıyla her an ve her yere hazır olmak adına sadeleşiyor, hafifliyor, maskülenleşiyor. Artık dantel ve işlerden biraz daha uzaklaşıp, farklı kumaş üretim teknikleri üzerinde çalışıp, rahat kesimler içerisinde gizli seksapel ve işlevselliğe önem veriyor. Koleksiyon ilhamını, günümüz yaşamındaki karmaşa ile hayallerimizdeki doğayla bütünleşme isteğimizden, siyahla beyazdan, zıtlıkların uyumundan yani şehirli bizlerden aldı.
Yeni sezonun üç favori trendi
Kat kat kombinlenen parçalar veya kendiliğinden katlı görünümü veren tek parça etek veya elbiseler, baskılı çantalar ve benim her sezonki favorim smokin maskulen görünümler bu sezon da mevcut. Bu trendlerle gece gündüz ayrımı yapmadan sadece çanta veya ayakkabınızı değiştirerek gün içinde hem pratik hem de şık bir görünüm yakalayabilirsiniz.
Erkekler bu sezon
Erkeklerde klasik ana dandy görüntüsünü beğenirim. Renkli pantolon ve koyu renk kot gömlekleri kravatla kombinlemek öne çıkan trendler arasında.
En çok yapılan stil hatası
Her defasında ısrarla söylediğim şudur; kadife eşofmanlar ve platform spor ayakkabılar… (Isabel Marant’lar hariç!) Başka söze gerek yok.
Gardırobun vazgeçilmezi üç parça
Smokin pantolonu ve ceketi (ayrı ayrı kombinlemek için de çok hoş bir kombinasyon), çok kaliteli poplinden yapılmış beyaz bir gömlek ve platformsuz sivri burun Saint Laurent vari
stiletto’lar benim vazgeçilmezlerim. Hem maskulen hem feminen şıklık bir arada.
Kışın üşümeden şık olmanın yolu
Tarzınıza göre değişebilir ancak ben kontrast yaratmayı seviyorum. Çok şık belki de parıltılı bir tuvaletin üstüne daha asi ve kısa kesim bir deri ceket alınabilir. Kürk seviyorsanız gerçek kürkü hiçbir zaman tavsiye edemem. O kadar iyi yapay kürkler üretiliyor ki… Hayvan katliamı bana çok acımasızca geliyor.
En iyi alışveriş durakları
Beymen, Beymen Academia, Harvey Nichols ve V2K’den alışveriş yapıyorum. Ev dekorasyonu için ICA ve Zara Home favorilerim. Ev tekstili için ise ilk tercihim her zaman Bebek’teki
Alexandre Home Interiors oluyor. Mücevher içinse Melis Göral’ın Art Déco takıları muhteşem. Ofisim Nişantaşı’nda olduğu için daha çok Nişantaşı ve hafta sonları İstinye Park’ı tercih ediyorum. İnternettense Türkiye’den lidyana.com, yurt dışından modaoperandi.com ve mytheresa.com’u tercih ediyorum.
En iyi giyinen ünlüler
Gwyneth Paltrow bence en iyi giyinen isimlerden biri! Çünkü hem çok sade giyiniyor hem de o sadeliğin içinde ışıltılı ve zarif olabiliyor. Bence Paltrow bunu başarabilen tek kadın.
Türkiye’den ise Ezgi İçel ve Liana Kebudi tarzlarını en çok beğendiğim kadınlar.
Vazgeçilmezleri
• Car Shoe çizmelerim, kendi markamın krep atlet elbiseleri ve La Mer göz kremim asla kullanmaktan bıkmadığım ürünler.
• Geceleri yatmadan önce mutlaka cildimi temizler, parfümümü sürerim.
• Hafta sonları genellikle çalışmıyorsam ya eşimle küçük kaçamaklar yaparız ya da evde arkadaşlarımızla keyif yaparız.
• Her gün en azından solgun gözükmemek için bir allık sürmeye özen gösteririm.
• Cilt bakımım için La Mer göz kremi ve Dr. Murad SPF 30 krem kullanırım.
• Makyaj çantamdan nemlendirici rujumu asla çıkarmam.
• En sevdiğim mekanlar Lucca, Beymen Brasserie ve Bread and Butter.
• Favori seyahat adreslerim New York, Cap Du Ferrat, Positano ve Bozburun.
Begüm Salihoğlu’nun tasarımlarına seneler önce showroom’una tesadüfen girdiğimde hayran olmuştum. Hem giyilebilir hem farklı hem de iddialı tasarımlara imza atan Salihoğlu,
özellikle couture koleksiyonlarıyla fark yaratan tasarımcılardan biri olarak moda dünyasına ismini altın harflerle yazdıranlardan…
“Televizyona çıkınca tasarımcı olunmuyor"
Begüm Salihoğlu çocukken tasarıma merak saranlardan. İlk kez kendi odası için 4-5 yaşlarında bir cibinlik tasarlayan Salihoğlu o yaştan itibaren görsel her konuda seçimlerini kendi yapmış. Ancak o bu işe sadece gönüllü olanlardan değil. Aynı zamanda ciddi bir eğitim de aldı. New York’ta Marc Jacobs ve Tom Ford gibi tasarımcıların da mezunu olduğu Parsons School of Design’dan 2007 yılında mezun oldu. Okul süresince farklı markalarda staj ve asistanlık yapan Salihoğlu’nun altına imzasını attığı ilk başarı Beyoncé’nin markası ‘House of Dereon’un okulda düzenlediği tasarım yarışmasında birincilik kazanmak oldu. Marka için tasarladığı modeller Bloomingdale’s gibi büyük mağazalarda satıldı. Jill Stuart’ın asistanlığını yaptığı dönemde ise tasarladığı kokteyl ve parti elbiseleri koleksiyonda kendine yer buldu. Modayla ilgilenmek yetenek ve ruh mu yoksa mutlak eğitim mi gerektirir diye sorduğumuz Salihoğlu: “Benim ruhumda moda hep vardı ama ben tasarıma yeteneğim olup olmadığını bilmediğim için üniversite seçimimi uluslararası işletmeden yana kullanmıştım. Bir sene okudum sonra eğitim için New York’a gittim. Burada hem moda tasarımı hem de endüstriyel tasarım eğitimi aldım. Bu meslek 1-2 senede öğrenilecek bir iş değil. Hele ki Türkiye’deki gibi TV programlarına çıkıp veya sosyal medyada ünlü olup hemen tasarımcı olmak mümkün değil. Şunu söylemeliyim ki; moda tasarımı dört sene emek verildiği halde yine de zamanla ve sabırla öğrenilen bir meslek. Yani kısaca modayla ilgilenmek hem yetenek hem ruh ister ama mutlak eğitim gerektirir!” diyor. Begüm Salihoğlu’nun tasarımlarına Nişantaşı’ndaki showroom’undan ulaşabilirsiniz.
