4 şehir 4 gezgin

4 gezginin gözünden Londra, Amsterdan, Moskova ve Barcelona...

4 şehir 4 gezgin

Bir yıl daha bitti. Geldik 2013’ün sonuna. Yeni yıla nasıl girersek, öyle geçiyormuş madem, biz size çok gezmeli bir 2014 diliyoruz. Sonra da sözü çok gezmeyi bilen dört seyahat erbabına bırakıyoruz. Özge Londra’yı, Hazal Amsterdam’ı, Gizem Moskova’yı, Kerimcan Barselona’yı anlatıyor. Yeni yıla bu şehirlerde girecekler için de; ‘2014’te yapılacaklar listesi’nde buraları mutlaka görmek olanlar için de şahane tavsiyeleri var!

Moskova’da yapılacaklar listem…
• Geniş caddeler, geniş binalar, geniş kaldırımlar, geniş parklar… Dikkat, bu şehirde ölçek şaşması yaşayabilirsiniz! 
• Şehirde yürümek zaten mesele, e haliyle karşıdan karışıya geçmek de kolay değil. Bol bol alt geçit var. Merdiven inip çıkmaya siz de, yürüyüş ayakkabılarınız da hazır olsun!
• Gitmeden önce mutlaka Kiril Alfabesi’ni, şehir ve metro haritasını çalışın. Moskova malesef nasılsa yolumu bulurum diye sokaklara döküleceğiniz bir şehir değil.
• Moskova’da turistseniz metroyla gezmek değil; metro gezmek diye bir şey var. Bir müzedeymişsiniz gibi. Mutlaka görmelisiniz dediklerim: Taganskaya, Arbatskaya, Belorusskaya, Novoslobodskaya, Komsomolskaya, Kievskaya, Prospekt Mira.
• 96 park ve 18 bahçe var. Bunlardan dördü botanik bahçesi. Yazın ya da sonbaharda gidecekseniz park ziyareti yapmadan geçmeyin. Şehrin en büyük parkı olan meşhur Gorky Park,
Botanical Garden, Aptekarsky Ogorod, Hermitage Garden, Filyovski Park, Museon Art Park favorilerim. 
• Tek bir müze seçecekseniz hakkınızı Tretyakov Devlet Galerisi’nden yana kullanın, pişman olmazsınız. İçinde Rus sanatçılara ait 1276 tablo, 471 çizim ve 10 heykel var.
• Akşam yemekleri için iki önemli öneri: Café Pushkin ve Mari Vanna. 
• Hediyelik eşyaya benim gibi bayılanlardansanız adresiniz Rabit’s Hole olmalı. Kitaplar, defterler, mug’lar, kutular, anahtarlıklar ve daha niceleri…
• Çay meraklısıysanız iki öneri: Nikolskaya Caddesi’ndeki Teckta Çayevi ile Myasnitskaya Caddesi’ndeki çay cenneti.
• Görebileceğiniz en havalı vintage shop ve kafelerden biri: Oldich. Sabah saatlerine denk getirirseniz kahvaltınızı da yaparsınız; akşamüstü içinizi ısıtmak isterseniz tavuk çorbası
şahane. Kokteyllerini deneyebilirsiniz. Az ama öz mönüsü sizi memnun edecek. 
• Moskova’ya gelip de Gum’a girmemek olmaz. İçinde 1200 mağazanın olduğu alışveriş merkezine, sadece o binada olma hissini yaşamak için bile gidebilirsiniz.
• İyi bir bar soranlara; Gavroche Wine Bar ve O2 Lounge cevabını vereceğim. Birinde dünyanın her yerinden şarap ve peynirler, diğerinde Kremlin manzarası ve 400’den fazla çeşit votka...

Kısaca Gizem Elçi
Twitter&Instagram: @gizemelci
2010’da Sosyoloji ve Sinema-TV eğitimlerimi tamamlayıp kendi filmlerimi çekmek üzere hayata atıldım. Reklam filmlerinde ve sinema filmlerinde yardımcı yönetmenlik yaptıktan sonra İstanbul’un videolu şehir rehberi notonlyistanbul.com’u kurdum. İçeriğindeki filmlerin yönetmenliğini yaptım. Halihazırda dijital reklam ajansı PUBLIK’te cevap.tv projesinin prodüksiyon yöneticisi olarak çalışmakta, Çok Gezenler Kulübü ile gezmekte ve ilk sinema filmim için kolları sıvamaktayım.

*Çok Gezenler Kulübü
Çok Gezenler Kulübü kendisini ‘dünyayı gezme projesi, dünya vatandaşı olmanın yolu, dünyalı’ olarak tanımlıyor. Mayıs 2011’de Hazal Yılmaz tarafından kuruldu. Bir yeri turist gibi değil, yerlisi, yaşayanı, bileni gibi gezmeyi hedefledi. Son iki yılda 25 şehirde, 51 blogger, fotoğrafçı, video sanatçısı sokaklarda dolaştı.

Barselona’da yapılacaklar listem…
• El Raval, kalabalıktan kurtulup şehirdeki yerel hayata giriş için harika bir başlangıç. Pakistanlı, Çinli ve Afrikalı göçmenler semte renk katarken, öğrenciler semtin dinamizmini sağlıyor. Üstelik şehrin en sempatik birkaç lokantası da bu bölgede bulunuyor. Dışarıdan mütevazı ve basit bir öğrenci barı gibi görünen Elisabets bunlardan biri. Lezzetli tapaslardan söyleyip, gürültülü bir şekilde güncel konuları konuşan Katalanlar’ı izleyebileceğiniz mekan Carrer d’Elisabets’de bulunuyor. 
• Eğer Barselona’da deniz mahsulleri yenecekse 1970’de kurulan Bar Pulpería Celta doğru adres. Lokantanın kurulduğu yıl, Celta Vigo takımı, İspanyol Birinci Futbol Ligi La
Liga’ya yükselmiş. Bu esnada açılış hazırlıklarıyla uğraşırken isim konusunu atlayan lokantanın kurucusu çift, bu olayın şerefine geldikleri bölgenin takımının ismini mekana vermişler.
İspanyolca ‘pulpo’ ahtapot anlamına geliyor dersem herhalde bu sevimli Galiçya lokantasının ne konuda uzman olduğunu anlarsınız. Katalanların köpüklü şarabı ‘Cava’ eşliğinde bebek
ahtapotları ve diğer deniz mahsullerini mideye indirebilirsiniz burada. Bar Pulpería Celta Barri Gotic’deki Carrer de la Mercè’de.
• Barselona’ya gelen turistin en az uğradığı bölge ise Gracia. Park Güell ile şehir merkezi arasında kalan semt, yaşlıların sohbet ettiği ufak meydanları, dert anlatan harika grafitileri, Katalan bayraklarıyla süslü sokakları ve az katlı ufak evleriyle Barselona’nın nev-i şahsına münhasır yerlerinden. Şehir merkezinin turistik karmaşası yerine Gracia sokaklarında
sükunet var. Alışveriş konusunda da semt ziyaretçilere güzel alternatifler sunuyor ve bazı yerel tasarımcıların ufak butiklerine ev sahipliği yapıyor. Gracia’da Revolució de Setembre 1868 Meydanı’nda bulunan La Cerveseria özellikle öğle yemeği için ideal. Ancak burası ‘hemen yiyelim kalkalım’dan ziyade ‘uzun uzun oturalım, tadını çıkartalım’ muhiti. Güzel havalarda meydana doğru sarkan masalarına konuşlanıp, güneş altında mayışırken geleni geçeni izleyebilirsiniz.

Kısaca kerimcan Akduman
Web: icantravel.co
Twitter&Instagram: @kcakduman
Evliya Çelebi ile aynı şehirde doğdu ve büyüdü. Siyaset Bilimi okuyup, reklamcı oldu. Kafasındaki tüm soruların cevaplarını sadece yollarda bulacağına inanıyor.MOSKOVA BİR HARİKA!
Gizem Elçi
Çok Gezenler Kulübü*’nün bir adı da Çok Yürüyenler Kulübü olabilirdi. Görevimiz seyahat ettiğimiz şehirleri tüm mahallelerinde ve sokaklarında dolaşarak didik didik etmek, boş
bulduğumuz aralıklardan kafamızı uzatıp acaba burada ne oluyor diye bakmak, aslında o şehri mümkün olduğu kadar yaşayanın gözünden anlamak. Moskova’yla bizzat tanışmadan önce ilk aklıma gelenleri şöyle özetleyeyim: Kremlin Sarayı, pasta şeklinde binalar, matruşka, soğuk, votka, ünlü metrosu, güzel kızları. Şimdiyse Moskova nasıldı diye sorsanız
bunları söylerim…

31 Aralık akşamı Moskova!
Moskova’da yılbaşı kutlamak istiyorsanız işe vize almamakla başlayabilirsiniz. Moskova turistik seyahatler için bir aydan az süreli kalışlarda vize istemiyor. Derler ki, yılbaşı akşamı Moskova halkının geleneği akşam yemeklerini aileleriyle birlikte yemek, sonrasında sokaklara dökülmektir. Siz turist olarak dışarıda yemek yemeyi tercih edeceksiniz, sakın önceden rezervasyon yaptırmayı unutmayın. Fiyatlarda da ‘yılbaşı özel’ durumu olduğunu hatırlatayım, hazırlıklı gidin. Saat gece yarısını vurduğunda ilk önereceğim adres tabii ki Kızılmeydan.
Efsanevi havai fişek gösterilerini seyredip coşkulu bir kalabalığın içinde çığlıklar atarak yeni yılın gelişini kutlayabilirsiniz. Şanslıysanız masal gibi binaların orta yerinde kar yağar. Kar demişken, sıkı sıkı giyinmeyi ihmal etmeyin, yılbaşı haftası Moskova’nın eksi derecelerde olacağı garanti. Kızılmeydan’dan başka arayışlardaysanız da şu seçenekleri önereceğim:
1. Havai fişek gösterilerini izlemek istiyorum ama Kızılmeydan’daki kalabalığın içinde olmak istemiyorum, zaten dışarısı çok doğuk diyenleri Sky Lounge’a alabiliriz.
2. Bar Belka, Electrosvet, GQ Bar, Kino, Rai ve Propaganda, Moskova’da yılbaşı partisi deyince akla gelen mekanlar. Zevkinize ve bütçenize göre olanı seçin derim. Hepsinin referansları çok iyi.
3. Aileyle kalabalıktan uzak bir yılbaşı geçirmek istiyorsanız da adresiniz Moscow Country Club olabilir. Yemekli, danslı, oyunlu, havai fişek partili, çocuklara sürprizli…

Amsterdam’da yapılacaklar listem…
• Adını üzerinde bulunduğu sokak ve numaradan alan Singel 404, şehir kantinim. Balkabaklı çorba üstüne ton balıklı tostu her öğlen yesem sıkılmam. 
• Amsterdam’da pazar, pazartesinin bir gün öncesi değil. Tadını çıkara çıkara yaşanır. Sugar Factory’deki Wicked Jazz Sounds gecelerinden birine katılırsanız, söylemek istediğimi daha net anlayacaksınız.
• Hotel de Goudfazant’un endüstriyel binasından içeri dalıp, beyaz örtülü masalarından birine oturuyorum. Kızarmış tavuk, yanında tablodan çıkma sebzelerle geliyor önüme. Leziz!
• Paris’te elbisenin kiloyla satıldığı Kilo Shop’tan sonra Avrupa’daki en favori ikinci el dükkanım: Episode. Raflar arasında kaybolmanın takribi süresi: Üç saat. Bu arada aldıklarımı koymak için ekstra bavul da şart tabii.
• De Pijp, Amsterdam’ın güneyinde kalıyor. Şehrin yerlisi burada ikamet ediyor. De Pijp’in meydanı olarak bilinen Albert Cuypstraat ve Eerste Van der Helststraat köşesinde Flamingo ve hemen karşısındaki De Groene bizim Kiki-Mini ayarında mahalle barları. Her gece dolu, her daim konuşacak birileri var. Gündüz gidince de aynı köşede kurulmuş pazar yerinde peynirinizi, sebzenizi, baharatınızı alabileceğiniz stantlar çıkıyor karşınıza. 
• Sokak sanatları, grafiti, mural (duvar resmi) tutkunuyum. Bu yüzden konserlerin, sergilerin gerçekleştiği, film gösterimleri, haftalık yoga dersleri, workshop ve partilerin yapıldığı,
duvarları sanat kaplı alternatif kültür merkezi OT301’in de.
• Helmut Lang elbiseleri, Barbara Gonginiçantaları, Avelon’un örme hırkaları, Anne de Grijff deri ceketleri, Moma Minerva ayakkabıları, November pantolonların arasından istediğinize
bakabilir, deneyebilir, alabilirsiniz. Ama daha fiyakalı olanı SPRMRK’da sana oluru olmazı söyleyecek stil danışmanlarının olması. 
• Bu aralar gidenlere de Amsterdam’ın en havalı yerinin film gösterimleri, festivallerin yapıldığı ‘EYE’ olduğu bilgisini geçeyim. Günün her saati bir etkinlik var.
• Amsterdam’da nerede kalsam derdine derman olacak üç güzel web adresi vererek bu yazıyı sonlandırıyorum: amsterdamapartmentrental.com amsterdamstay.com hrs.com

Kısaca Hazal Yılmaz
Twitter&Instagram: @anlamarama
Web: hazalyilmaz.com

cokgezenlerkulubu.com
Akustik gitar kariyerimi 14 yaşında, İstanbul’a olan fütursuz aşkımı Nantes’la aldatmak suretiyle 16’mda terk ettim. Üniversite vakti gelince New York’un Ithaca şehrinde sinema
ve fotoğraf okumaya gittim. Fotoğrafçılıktan ekmek yiyemeyeceğimi anlayıp 24 yaşında bir de burada takılalım dediğim reklam sektörünü, tam beş yıl sonra 2009’un mayıs ayında
şiddetli geçimsizlik, yaratıcı kimliğimdeki yüksek ölçekli hasar gibi nedenlerle boşadım. O günden beri hazalyilmaz.com üzerinde İstanbul’da ne yenir, içilir, nerede kim dinlenir
ve oraya ne şekilde gidilir yazıları yazıyor; boş zamanlarımda da ilişkiler, aşk, modern zaman üçgeni sınırlarında top koşturuyorum.

BARCELONA MAHALLE HAYATI
Kerimcan Akduman
Barselona, sıkı sıkıya sahip çıktığı Katalan kimliğiyle ve onun en büyük sembolü olan Barselona futbol takımıyla, muhteşem müzeleriyle, Gaudi gibi bir mimari dehaya ev sahipliği yapmasıyla ve önünde uzanan masmavi Akdeniz’e dayanan zengin mutfak kültürüyle sadece İspanya’nın değil tüm Avrupa’nın en popüler şehirlerinden biri. Şehrin her geçen gün
giderek artan popülaritesi sonucunda da özellikle yaz aylarında çok sayıda turist akın ediyor. Barri Gotik sokaklarının, Gaudi’nin muhteşem eserlerinin önündeki kalabalıktan biraz olsun sıyrılıp nefes almak için de insanın yerel önerilere ihtiyacı oluyor.

31 Aralık akşamı Barselona!
Katalanlar yılbaşını dışarıda pek kutlamıyor. Bu nedenle yılbaşı gecesini ya evlerinde ya da şehirdeki mekanlarda geçiriyorlar. Barri Gotic’de bulunan caz kulübü Harlem Club yeni yılı karşılamak için ideal mekanlardan biri. Yine Barri Gotic’de ‘iyi müzik Britanya’dan çıkar’ felsefesiyle kurulmuş ‘Manchester’ isimli barda, adadan doğan birçok grubun ismini alan kokteylleri yudumlayarak yeni yıla girebilirsiniz. La Rambla’da sokak eğlenceleri sabahın ilerleyen saatlerine dek sürüyor. Plaza Catalunya’da havai fişek gösterileri yapılıyor. Razzmatazz Club, W Hotel’s Eclipse Bar, Nitsa, Moog Club ve Shoko gece eğlenmeyi sevenlerin yılbaşı adreslerinin başında geliyor.

Londra’da yapılacaklar listem…
• Şehrin en güzel oyuncakçısı Regent Street üzerindeki Hamleys. Dört katlı kocaman mağazanın bir katı tamamen lego ve oyuncak arabalara ayrılmış.
• 181 Picadilly’deki Fortnum&Mason her çeşit çay, tereyağlı ve ballı kurabiyenin satıldığı harika bir dükkan. Şeftalili, çilekli ve vanilyalı çaylarını seviyorum. 250 gr.’ı yaklaşık 5 pound tutuyor. Yakın zamanda çay salonu da açıldı.
• Çizgi film ve çizgi roman kahramanlarının minyatürlerini topluyorsanız, 27 Pembridge Road-Nothing Hill Gate’teki Mimi Fifi London’a uğramalısınız.
• Renkli deri kaplı defterler, ajandalar, pasaport kılıfları… Senelerdir vazgeçemediğim kırtasiye; Smythson. Kraliçe II Elizabeth, Tom Ford, Emma Watson, Jude Law ve Gwyneth Paltrow gibi birbirinden ünlü müşterileri ile tanınıyor.
• Doğu Londra’nın en başarılı dekorasyon dükkanı Labour and Wait. Country havasında ev gereçleri satılıyor. Eski fırçalar, teneke kovalar, süpürgeler, melamin ve emaye tabaklar, ne ararsanız var. 
• Vintage kıyafetler ve aksesuar seviyorsanız Doğu Londra tarafındaki House of Vintage ve Beyond Retro’ya mutlaka uğramalısınız. Vintage ya da ikinci el ev ve mutfak aksesuarları için ise Columbia Road’taki Vintage Heaven’ı listenize mutlaka alın!
• Whitechapel Galeri’de Şubat 2014’e dek Acme’nin 1972-1982 arasındaki arşivlerinden görüntülerin yer aldığı ilginç bir sergi var. Görülmeli!
• Her gün yeni bir restoranın açıldığı bu şehirde benim hep gittiğim, bıkmadığım adreslerim de var. Soho’da öğle yemeğinde tercih ettiğim küçük İtalyan restoranı Polpo; öğle ya da akşam yemeği hatta dilerseniz çay saati için gidilebilecek, şehrin eskilerinden The Wolseley; hızlı bir yemek için Fergus Henderson’un St. John Bread &Wine’ı; en iyi dondurma için Gelupo; şarküteri tabağı ve yanında bir kadeh şarap istiyorum derseniz Fernandez&Wells; mideniz kırmızı et ile bayram etsin istiyorsanız Jamie Oliver ve Adam Perry Lang’in birlikte açtığı Barbecoa; hamburgerin en iyisi için Portobello’daki Electric Brasserie sizinle paylaşmak istediğim mekanlar. 
• 2008’de Terence Conran’ın projesi olarak açılan Boundary, İngiliz-Akdeniz tarzı karışımı, bol ödüllü Shoreditch House ‘nerede kalsam?’ diyenlere verdiğim ilk cevap. Şehir merkezine
yakın olsun derseniz Knightsbridge Hotel, Nothing Hill’deki the Main House ya da Covent Garden’daki One Aldwych önerilerim arasında. 

Kısaca Özge Lokmanhekim
Twitter&Instagram: @OzgeLokmanhekim
Web: seyahatperest.com

11 yaşımdan beri elimde bavulum geziyorum. Gezdikçe yeni yerlerle birlikte insanın kendisini de keşfettiğine inananlardanım. Seyahat notlarımı ve amatör olarak çektiğim fotoğrafları 2010’dan beri blog’um seyahatperest.com’da, aklımda ve ruhumda kalan yerleri ise başta Elele olmak üzere farklı dergilerde paylaşıyorum. Arabadan eşyaya her şeyin eskisine sevdalıyım. Kırtasiye ve beş çayı düşkünü yeni bir anneyim.

AMSTERDAM'IN YERLİSİYİM!
Hazal Yılmaz
Müzik, ilişkiler, edebiyat, sinema hakkında soru sorsanız, esaslı fikirlerim vardır ama uzman kategorisine girmem. Hayatta bildiğim tek iş var benim: Seyahat! Onun hakkını veririm. Günde 30 km. yürüyüp, 20 (fiyakalı) dükkan keşfetmemişsem, yerlisiyle tanışıp, gel şurada çok iyi bir kahve var dediğinde peşinden sürüklenmemişsem, ben o şehri gezdim demem. İşte bu yüzden seviyorum Amsterdam’ı. Her sokağında yürümüşlüğüm, her kanalından tekneyle geçmişliğim var. Yaz geldi mi Mac Bike’tan bisiklet kiralar trafiğe karışırım. Kışın Rijsmuseum, Van Gogh, Stedelijk müzelerinden çıkmam, ruhumu doyururum. De Pijp mahallesindekiler ‘buraları turistler bilmez’ diye hayranlıklarını dile getirdiğinde gülümseyen de benim, The Frozen Fountain’den çanak-çömlekleri İstanbul’a taşıyan da. Belki Hollanda sınırları içinde evim-barkım yok ama, yılda 2-3 kere giderim. Amsterdam’ın en yabancı yerlisiyim!

31 Aralık akşamı Amsterdam!
Trouw, Pacific Parc, Bitterzoet, Paradiso gibi sabahın ilk ışıklarında kapanan gece kulüplerinin birinde ‘3-2-1, Yaşasın 2014!’ çığlıklarını atabilir ya da Leidseplein, Dam Square, Nieuwmarkt ve Rembrandtplein’de dünyanın her yerinden gelmiş insan kalabalıkları arasına karışabilirsiniz. Benim daimi favorim; sokakta, o kanal senin, bu kanal benim yürümek. Havai fişekler şehrin her yerinden görünüyor nasılsa…

LONDRA BENİM ŞEHRİM!
Özge Lokmanhekim
Londra… 15 yaşından beri okuduğum, yaşadığım, çalıştığım ve şimdi senede en az üç kere hasret gidermek için gittiğim şehir. Ne zaman gitmeli bu şehre diye soranlara, havası genelde yağmurlu ve serin olsa da; her mevsim derim. Çünkü bu şehirde her zaman gezilecek müzeler, gidilecek müzikal ve tiyatrolar, keşfedilecek galeri ve sergiler, denenecek yeni restoranlar var. Doğu Londra bana göre şehrin en asi, en başına buyruk ve en yaratıcı bölgesi. Depoların kiraları daha ucuz diye bu bölgeyi sanatçıların işgal etmesinin ardından Londralı genç şefler burada ardı ardına butik restoranlar açmaya başladı. Brick Lane, Commercial Road ve Shoreditch arasında kalan bölgeye her ayak basışımda keşfedecek çok yer var. Çarşı-pazar gezmesi de her daim favorim: Perşembe antika, cuma ve pazar yiyecek, yine cuma giyecek pazarı kurulan Spitalfields Market, renkli tezgahları olan Broadway Market
ile pazarları kurulan ve Hint yemekleri kokusu eşliğinde dolaşılan Brick Lane Market benim favorilerim. Covent Garden’da akşamüzeri yürüyüşü ve alışveriş; Picadilly’de kitapçı ve dükkan gezmesi; Nothing Hill bölgesinde hafta sonu takılmaca olmazsa olmazlarım. Londra’nın belli başlı müzelerini, meydanlarını, parklarını ya da turistik yerlerini nasılsa her yerde okursunuz diye düşünerek, ben farklı bir Londra anlatmaya karar verdim.

31 Aralık akşamı Londra
EDF Energy London Eye’da (Londra’nın Gözü) yapılan havai fişek gösterisini kaçırmayın derim. Yeni yılı Thames Nehri üzerinde, bir cruise gemisinde de karşılayabilirsiniz.
Adres: Golden Tours. 
DJ Sasha 10 seneden sonra bu sene O2 Academy Brixton’da çalacak. 80’ler ve 90’ların müziklerini seviyorsanız I Love the 80’s vs I Love the 90’s partisi için hemen bilet almalısınız. Brick Lane, Soho ve Covent Garden’da ise bol müzikli, eğlenceli sokak partileri olacak. Yeni yıla harika bir şekilde başlamak için ise 1 Ocak’ta yapılan New Year Parade’e katılabilirsiniz.