Titanik'in yönetmeni Cameron, Titan'da olanları Titanik'e benzetiyor: Peki, neden?

1997 yılında vizyona giren ve Kate Winslet ile Leonardo DiCaprio başrolünde oynadığı Titanik filminin yönetmeni James Cameron, bu iki olay arasında ironik bir benzerlik olduğunu düşünüyor. Cameron, denizaltının sahibi OceanGate firmasının daha önce uyarıldığını söylüyor.

Titanik'in yönetmeni Cameron, Titan'da olanları Titanik'e benzetiyor: Peki, neden?

Titanik'in Atlas Okyanusu’ndaki enkazına turistik amaçla sefer yaparken kaybolan turistik denizaltı Titan'da iç patlama yaşandığı ortaya çıktı. Denizaltıdakilerin, havacılık sektöründe hizmet veren Action Aviation'ın sahibi İngiliz milyarder Hamish Harding, Pakistanlı iş insanı Şahzada Davud ve oğlu Süleyman Davud, denizaltının sahibi OceanGate şirketinin kurucusu ve Üst Yöneticisi (CEO) Stockton Rush ve Fransız denizaltı pilotu Paul Henry Nargeolet olduğu biliniyordu. İç patlamada kurtulan olmadı...

TİTANİK'E BENZİYOR

Gişe rekorları kıran 1997 yapımı "Titanik" filmini çekmek için kapsamlı araştırmalar yapan yönetmen James Cameron, Titan denizaltısının kaderine yol açan yanlış adımlar ile RMS Titanik'te yaşanan facia arasında paralellikler gördüğünü söyledi.

OCEANGATE UYARILMIŞTI

Cameron, ABC News ile yaptığı bir röportajda kendisi de dahil olmak üzere derin deniz dalış camiasındaki pek çok kişinin OceanGate'in keşif gezileri hakkında zaten "çok endişeli" olduğunu aktardı.

Cameron'ın hatırlattığı gibi keşif gezisinden yıllar önce, OceanGate'in o dönemki deniz operasyonları direktörü de dahil olmak üzere uzmanlar, deniz gözlem aracının güvenliğiyle ilgili endişelerini dile getirmiş ve denizaltının daha fazla teste ihtiyacı olduğunu söylemişlerdi.

Titanik'in yönetmeni Cameron, Titan'da olanları Titanik'e benzetiyor: Peki, neden? - Resim : 1

TİTANİK'LE ÇOK BENZER BİR TRAJEDİ

Cameron röportajda, "Derin su altı mühendisliği camiasının en iyi oyuncularından bazıları şirkete, yaptıkları şeyin yolcu taşımak için fazla deneysel olduğunu ve bunun sertifikalandırılması gerektiğini vb. söyleyen mektuplar bile yazdı.

Titanik felaketiyle benzerliği beni hayrete düşürdü. Kaptan, geminin önündeki buzdağı konusunda defalarca uyarıldı; yine de aysız bir gecede tam hızla buz tarlasına daldı ve sonuç olarak birçok insan öldü. Uyarıların dikkate alınmadığı çok benzer bir trajedi" dedi.

National Geographic'e göre, RMS Titanik'in 10 Nisan 1912'de başlayan ilk yolculuğu sırasında, Kaptan Edward J. Smith yakındaki gemilerden gelen, önlerinde buzdağlarının bulunduğuna dair çok sayıda uyarıyı görmezden gelmişti.

Cameron, National Geographic'e göre "Titanik"in yapımına hazırlanmak için Kuzey Atlantik'teki enkazı ziyaret etmek üzere yaklaşık 12 dalış yaptı. Cameron, ABC News'e enkazı toplamda 33 kez gördüğünü ve Titan'daki beş yolcudan biri olan Titan denizaltısının kaptanı Stockton Rush'tan daha fazla zaman harcadığını hesapladığını söylüyor.

Cameron, dünyadaki diğer tüm derin dalış araçlarının Titan dışında güvenlik protokollerinin "altın standardına" uyduğunu söyledi.

Titanik'in yönetmeni Cameron, Titan'da olanları Titanik'e benzetiyor: Peki, neden? - Resim : 2

NE OLDUĞUNU HİSSETTİM

James Cameron, BBC'ye yaptığı açıklamada ise Pazar günü Titan kaybolduğunda bir gemide olduğunu, o yüzden haberi Pazartesi günü aldığını belirtti. Cameron, denizaltının hem navigasyonunun hem de iletişiminin aynı anda kaybolmasından bir felaketin gerçekleştiğini tahmin ettiğini söylüyor:

“Kemiklerime kadar ne olduğunu hissettim. Denizaltının elektronik ve iletişim sisteminin aynı anda gitmesi, radyo vericisinin yanıtsız kalması… Denizaltının başına gelenleri anladım.”

İÇ PATLAMA OLDUĞUNU ANLADIM

“Hemen denizaltı topluluğundan bağlantılarıma eriştim ve bir saat içinde şu bilgilere ulaştım. İniştelerdi. 3.500 metredeyken 3.800 metreye doğru gidiyorlardı” diyen Cameron ardından da iletişimlerinin ve navigasyonlarının aynı anda ortadan kaybolduğunu öğrendiğini anlattı: “Eğer yıkıcı bir olay olmadıysa ikisini de aynı anda kaybetmezsiniz, enerjisi yüksek bir felaket olmalı. Aklıma ilk gelen bir içe doğru patlama olduğuydu.”

Cameron geçen haftanın denizden gelen sesler, oksijen ve diğer mevzular etrafında dönen tartışmalarla “sündürülmüş ve kabus gibi bir saçmalığa döndüğünü” söyledi: “Denizaltının en son bilinen derinlik ve pozisyonunda bulunacağını biliyordum, öyle de oldu”.