Tartı dost mu düşman mı?

Dilara Koçak İle İyi Yaşam kitabında yer alan bilgi ve ipuçları...

Tartı dost mu düşman mı?

Ödül-ceza sistemi davranışçı psikolojinin temel ilkelerinden biridir. Kişi ödül aldığı davranışı tekrarlama eğilimi gösterirken, cezayla karşılaşırsa davranışı tekrarlama sıklığı azalır. Bu sebepten dolayı kilo vermeye çalışırken sık sık tartılmak ilk başta mantıklı gibi gözükebilir. Çünkü listeye uygun bir şekilde yendiği zaman ertesi sabah tartılıp vücut ağırlığının azaldığını görmek, ödül yerine geçer ve diyete devam etmek için motivasyonu artırır. Eğer yenmemesi gereken bir şey yendiyse de, yine tartılıp kilodaki artışı görmek ceza yerine geçer ve böylece listeyi bozma davranışı tekrarlanmaz. Oysa insan hem fizyolojik hem de psikolojik olarak bundan daha karmaşık bir varlıktır.

Ağırlığımızı sadece yediklerimiz belirlemiyor 

İlk olarak fiziksel açıdan bakıldığında, ne yazık ki vücut ağırlığı sadece yediklerimizle orantılı olarak inip çıkan bir değer değil. Yani uyulması gereken program uygulanıp, ona rağmen başka etkenlerle (su toplanması yani ödem, kabızlık, aşırı tuzlu yemek, regl öncesi şişkinliği) ertesi gün kilo aynı veya daha fazla çıkarken, liste dışında bir şey yenmesine rağmen ertesi gün kilo aynı veya biraz daha düşük bile çıkabilir. Bu da tahmin edersiniz ki, ödül-ceza sistemini alt üst eder. Kişi, “Eğer bu kadar uğraşmama rağmen bir işe yaramayacaksa, kendimi neden zorlayayım ki?” veya “Demek arada sırada biraz kaçamak yapabilirmişim, fark eden bir şey olmuyormuş” gibi düşüncelere kapılabilir. Oysa bunlar verinin yanlış değerlendirilmesinden doğan düşünceler olduğundan, sonuçlar da beklendiği gibi olmayacaktır. Kişi belki de boşu boşuna motivasyon kaybedecek veya iyi gidebilecek olan diyetini yararsız olduğu fikrine kapılarak bozacaktır.

Araştırma sonucu

Sık tartılan genç kızlar binge-eating, öğün atlama, zayıflama hapları kullanma, kusma, laksatif kullanma gibi sağlıksız beslenme alışkanlıkları kazanmaya daha fazla eğilimliler. Özellikle ergenler henüz gelişme döneminde olduklarından dolayı vücut ağırlıklarında olan değişimler normal. Yetişkinlerde daha stabil bir kilo olması bekleniyor. Kilosu fazla olan ergenlerin aileleri kilo hakkında daha az konuşup sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmalarına yardımcı olmaya çalışmalılar (eve bol sebze, meyve ve lifli gıda alarak vs). Yapılan araştırmadan 2516 ergenden kızların 3’te biri, erkeklerinse 4’te biri sık sık tartıldıklarını ifade ettiler. 5 yıl sonra sık tartılanların akranlarına göre daha fazla binge-eating ve sağlıksız diyet alışkanlıkları olduğu görüldü.

Tartıya değil aynaya bakın

Bir de tartılmanın takıntı haline geldiği durumlar var ki, bazen her gün olan tartılma, gittikçe günde ikiye, üçe ve daha sonra her yemek yedikten veya su içtikten sonra tartılmaya kadar gidebilir. Bu, bir bakıma yemenin verdiği suçluluk ve rahatsızlık duygusunu rahatlatmak, hissedilen kaygıyı azaltmak için yapılan bir eylemdir. Ancak elbette ki tam tersi bir etki gösterir. Çünkü yemek sonrası kişi kilosunda bir artış gözlemler. Böylece olay bir kısır döngüye dönüşür. Oysa önemli olan, tartıda görülen azalma değil, kişinin kendini nasıl hissettiğidir. Kilodaki azalmaya takılmak yerine, sağlıklı yemenin ve egzersizin vücutta yarattığı değişikliğe ve kazandırdıklarına odaklanmak gerekir. Asıl nokta, sizin aynaya baktığınızda kendinizden memnun olmanızdır. Tartıda gördüğümüz aslında sadece bizim rakamlara yüklediğimiz anlamdır. Oysa aynada gördüğümüz kendimiziz! İlk adım, tartıda görülen azalmış bir ağırlıktansa, kendi gözlerimizin içine bakarak “Kendimi seviyorum ve kendimden ne olursa olsun hoşnutum” diyebilmektir. Halk arasında, diyet programlarının tek amacının kiloyu azaltmak, kişiyi inceltmek olduğu gibi yanlış bir inanış var. Oysa bu kişinin kendi için attığı bir adımdır. Gelişmeye, kendine güvenini artırmaya, sağlıklı olmaya, kendine saygı duymaya ve daha enerjik hissetmeye doğru bir adımdır. Tartıya takılıp kalmak, bütün bunları göz ardı edip diyeti çok basite indirgemek olur. Sadece kilo vermeye yönelik uygulanan bir programın kişiye daha çok boyutlu yardımcı olma şansını azalttığını hatırlamak gerekir.