Varislerinizden modern yöntemlerle kurtulun
Sağlık ve estetik görünüm açısından sorun oluşturan varisler, kış aylarında kalın kıyafetler ve çizmeler içindeyken unutulabiliyor.
Havaların ısınmasıyla birlikte şikayetleri artan varis hastaları, tedaviye başlamak için genellikle yaz aylarının hemen öncesinde doktora başvuruyor. Memorial Ankara Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cem Yorgancıoğlu ise bu tedavinin yazı beklemeden yapılmasının daha uygun olduğuna dikkat çekiyor.
Sorun sadece estetik görünüm değil!
Varis, toplardamarların genişlemesi ve
şişmesi sonucu ortaya çıkıyor. Kanın cilt altı damarlarda anormal şekilde
toplanmasıyla meydana gelen, mavimsi-mor, şiş ve kıvrımlı damarlarla ortaya
çıkan bu rahatsızlık, genellikle bacaklarda, sıklıkla da diz altında
görülüyor. Prof. Dr. Yorgancıoğlu, varis gelişiminde “venöz yetmezlik”
olarak ifade edilen toplardamar içindeki küçük kapakçıkların kanı kalbe
doğru yönlendirme özelliğini yitirmesinin önemli bir neden olduğunu,
ailesel yatkınlığın da diğer risk faktörü olduğunu söylüyor. Bu
rahatsızlık; bacaklarda ağrı, dolgunluk ve ağırlık hissi, gece krampları,
karıncalanma, uyuşukluk, genişlemiş ve görünür hale gelmiş
toplardamarlar, ayak bileklerinde şişlik ile deride renk değişiklikleri
gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Ciddi vakalarda ebit yani toplardamarın iltihabı, varisli
damarın patlaması, daha ileri olgularda da bacakta cilt ülserleri oluşumu
gibi sorunlara yol açabiliyor.
Fazla kilo varise yol açıyor
Varislerin oluşmaması için birtakım
önlemler alınabiliyor. Örneğin, fırsat buldukça bacakları yukarı kaldırıp,
istirahat etmek gerekiyor. Erken dönemde fark edilen bu sorunla mücadelede
varis çorabı ya da koruyucu çorap kullanımı da öne çıkıyor. Fazla kiloların
da yol açtığı varis oluşumunda uzun süre, sabit halde ayakta kalmak ve
oturmak da etkili oluyor. Prof. Dr. Yorgancıoğlu, bu noktada sabah-akşam
soğuk su ile üç- beş dakika masaj yapmanın, özellikle yüzme ve tempolu
yürüyüşler gibi egzersizlerin, bol sıvı tüketmenin ve yüksek topuklu
ayakkabı kullanmamaya özen göstermenin de varisle mücadeledeki rolüne dikkat
çekiyor.
10 Farklı yöntemle tedavi ediliyor
Varis tedavisinde farklı yöntemler
uygulanabiliyor. Buradaki seçim hastanın durumuna göre yapılıyor. Prof. Dr.
Cem Yorgancıoğlu, tedavi yöntemlerini şöyle açıklıyor:
Klasik cerrahi girişim (stripping): Bu
yöntemde, bacaktaki en büyük yüzeyel damar olan safen ven, cerrahi olarak
çıkarılıyor. Tedavi, bu damarın ileri derecede genişlemesi, belirgin venöz
yetmezlik varlığı, ek büyük varislerin bulunması ve eşlik eden ebit durumlarında uygulanıyor. Ortalama 1-1,5
saat süren tedavi, genel ya da epidural (belden iğne) anestezi ile yapılıyor.
Biri kasıkta, diğeri ayak bileğinin iç kısmında olmak üzere iki küçük
kesi yapılıyor. Özel cerrahi bir tel aracılığıyla, başka bir kesiye ihtiyaç
duyulmadan safen ven çıkarılıyor. Hastanede bir gece yatan hasta, ertesi gün
taburcu edilerek, bir hafta içinde gündelik yaşamına dönebiliyor.
Endovenöz termal ablasyon: Varisli safen
venleri yoğun ısı kullanarak yok etmeyi amaçlayan, cerrahi olarak
toplardamarın çıkarılmasına alternatifolan bu tedavi, daha yeni ve girişimsel
bir yöntem. Bu yöntemde, toplardamar içerisine oldukça ince bir kateter
sokularak, ucundan damar çeperine ısı uygulanıyor. Kateter çekildikten sonra,
ısı toplardamarın kapanmasına ve kanın sağlıklı damarlara yönelmesine olanak
sağlıyor. Damarın çap olarak ileri derecede genişlememiş olması başarı
oranını arttırıyor.
Radyofrekans (vnus) termal ablasyon: Tedavi
sırasında, toplardamarın kapanmasına olanak sağlayan kateter ucundan enerji
olarak ısı değil, radyofrekans dalgası uygulanıyor.
Endovenöz lazer ablasyon (evla): Yöntem,
radyofrekans termal ablasyon işleminin lazer enerjisi verilerek
gerçekleştirilmesi prensibine dayanıyor. Çıplak bir lazer beri yoluyla toplardamar içerisindeki
hastalıklı kısma ulaşılarak lazer enerji veriliyor.
Kemo-embolizasyon yöntemleri: Ablasyon
yöntemlerine alternatif olarak geliştiren bu yöntemde; safen venin içine
kateter yardımıyla yapıştırıcı/tıkayıcı embolizan bir madde verilerek, bu
toplardamarın kapanması ve kanın sağlıklı damarlara yönelmesi sağlanıyor.
Endoskopik perforan ven cerrahisi: Hastada
ciddi derecede derin venöz yetmezlik ve cilt ülserleri varlığında tercih
ediliyor. Küçük bir kesiyle video kamera yerleştirilerek, bacakta derinde
ve cilde yakın bulunan yüzeyel toplardamarlar arasında bağlantı sağlayan
perforan venler bağlanıyor. Böylece iki sistem arasındaki bağlantı
kesilerek, yaraların kapanması kolaylaşıyor.
Ambulatuvar flebektomi: Bu prosedür
sayesinde, cilde yapılan 3-6 mm’lik küçük kesilerle safen ven dışındaki
diğer varisleşmiş venler de çıkarılıyor. Oldukça başarılı sonuçlar veren
bu yöntemle, hastanın ağrıları azaldığı gibi yaz tatili öncesi kozmetik görünümü
de düzeliyor. Genellikle diğer yöntemlerden biriyle kombine ediliyor.
Skleroterapi: En sık uygulanan tedavi
metotlarından biri olan skleroterapide, özel bir kimyasal solüsyon varisli
toplardamar içine veriliyor. Buna bağlı olarak varisli damarın kapanmasıyla
kanın sağlıklı toplardamarlara yönlendirilmesi sağlanıyor. Damar bir süre
sertleşse de bu durum sonrasında kayboluyor. Skleroterapi daha çok küçük, orta çaplı damarlarda
uygulanıyor. Anestezi gerektirmeyen bu tedavi, poliklinik ortamında
uygulanabiliyor.
Yüzeyel lazer/radyofrekans termal ablasyon: Bu yöntemde; lazer ya da radyofrekans dalgalarının kılcal veya ince,
küçük, yüzeyel varisli damarlar üzerine uygulanarak damarın yok edilmesi
amaçlanıyor. Kozmetik olarak en çok kullanılan yöntemlerden biri olan ve
varisin çok hafif formları üzerinde etki eden bu tedavi, poliklinik ortamında
yapılıyor.
Kompresyon (varis) çorapları: Bunların en
basit formu koruyucu ya da destek tipi olarak adlandırılan, en az basınç uygulayan
çoraplar. Ayakta çok kalan meslek gruplarına günlük kullanımda öneriliyor.
Henüz bir girişim gerekmeyen hastalarda, değişen kategorilerde daha yüksek
basınçlı olan çoraplar kişinin klinik durumuna göre tercih ediliyor. Derin
damar sistemlerinde venöz yetmezliği olan hastalarda ise girişim sonrasında
da kullanılabiliyor.
*Memory dergisinden alınmıştır.