Kasık fıtığı nedir, neden olur? Kasık fıtığı belirtileri neler?

Kasık fıtığı toplumumuzdaki erkeklerin en sık karşılaştıkları sağlık sorunlarının başında geliyor. Peki Kasık fıtığı nedir, neden olur? Kasık fıtığı belirtileri neler? Genel Cerrahi Bölümü Doç. Dr. Şenol Carıllı kasık fıtığına dair meral edilenleri anlattı. 

Kasık fıtığı nedir, neden olur? Kasık fıtığı belirtileri neler?

Fıtık vücudun değişik bölgelerinde görülen, yaşam konforunu bozan ve ciddi sağlık problemlerine yol açabilen bir rahatsızlıktır. Genel Cerrahi Bölümü Doç. Dr. Şenol Carıllı kasık fıtığı belirtileri, nedenleri, çeşitleri, tanısı ve tedavisine dair merak edilenleri anlattı. 

Kasık fıtığı nedir?

Fıtık, bir dokunun bulunduğu yerdeki duvar zayıflığı nedeniyle dışarı doğru taşması durumudur. Bunu karında, karın duvarını yapan kas tabakalarında oluşan açıklıktan dışarı doğru taşan bir baloncuk olarak düşünmek doğru olur. Baloncuk bulunduğu yere göre değişik karın içi doku ve organları içerebilir. Bu kasıkta olduğu zaman “kasık fıtığı” adını alır ve karın duvarı fıtıkları arasında en sık görülen fıtıktır.  

Kasık fıtığının çeşitleri

Sık gördüğümüz üç tip kasık fıtığı vardır; bunlar “direkt”, “indirekt” ve “femoral herni”lerdir.

  • “İndirekt” adı, fıtık içeriğinin kasık kanalından geçerek, yani bir tünelden geçerek karın dışına çıkması nedeniyle verilmiştir.
  • “Direkt fıtık” ise, hiçbir yol katetmeden -adından da anlaşılacağı üzere- direkt olarak kasıktan dışarı balon şeklinde taşma yapar.
  • “Femoral fıtık” ise, yerleşim olarak bunların biraz daha alt ve arka bölümünde, karın içinden bacağa doğru geçen ana atardamar ve toplardamarın geçtiği kanaldan geçerek dışarı çıkar.

Kasık fıtığı nedir, neden olur? Kasık fıtığı belirtileri neler? - Resim : 1

Kasık fıtığı nasıl oluşur?

Kasık fıtığı oluşması için karın içi basınç yüksekliği ve/veya kasık duvarında zayıflık olmalıdır. Tabii bir de yer çekimi ve insanoğlunun iki ayak üzerinde duruyor olması konusu var. Karın içi basıncı yükselten nedenler, şişmanlık, karın içi sıvı birikimi (siroz hastalığında olduğu gibi), akciğer hastalıkları -tekrarlayan öksürük nedeniyle (tabii ki sigara kullanımı)- ve sürekli kabızlık olarak sıralanabilir. Gebelik de karın içi basıncını ve karın duvarı gerginliğini artırarak fıtık oluşumuna katkıda bulunabilir.

Bir diğer neden ise, anatomik yatkınlıktır. Erkek kemik pelvis yapısı ile dişi yapısı arasında doğumun kolay yapılabilmesi açısından evrimsel farklar vardır. Dişi pelvisi gebelik ve doğumun mümkün olabilmesi için daha genişken, erkekte kemik yapılar daha dardır. Buna bağlı olarak, kadınlarda femoral fıtık erkeklerden çok daha sık, erkeklerde ise indirekt fıtık kadınlardan çok daha sık görülmektedir.

Kasık fıtığının belirtileri nelerdir?

Kasık fıtıklarının en sık görülen belirtisi şişliktir. Ancak, kasık ağrısı veya kasıkta rahatsızlık hissi de sıkça görülür. Şişlik ve ağrı genellikle yatarken kaybolur, ayağa kalkınca ve karın içi basıncını yükseltecek hareketlerle tekrar oluşur.

Kasık fıtığının tanısı nasıl konulur?

Tanı için fizik muayene pek çok hastada yeterlidir. Ancak tanı konusunda şüphe varsa, yardımcı olarak radyolojik tetkikler yapılabilir. Ultrason, tomografi ve MR bugün için en sık kullanılan tetkiklerdir.

Kasık fıtığı nedir, neden olur? Kasık fıtığı belirtileri neler? - Resim : 2

Kasık fıtığı tedavisi nasıl yapılır?

Fıtık ilerleyici bir rahatsızlıktır. Diğer bir deyişle, eğer varsa büyümek zorundadır. Büyük fıtıkların onarımlarının güçlüğü dışında, boğulma yani içine giren organın kanlanmasının bozulması sonucu acil ameliyat gerekliliği olabilir. Böyle durumlarda fıtık dışında kanlanması bozulan bağırsak vb. organlara yönelik girişimler de yapılması gerekebilmektedir. Yakın zamanda İngiltere ve ABD’de yapılan iki farklı çalışmada, kasık fıtığı olan hastalarda beklenmesi ve gerekmedikçe ameliyat edilmemesi konusu çalışılmış ve bunun hiçbir yarar sağlamadığı gösterilmiştir.

Tarih boyunca fıtık tedavisi için cerrahi dışında bir yol bulunamamıştır. Modern fıtık çağı 1884’te Bassini isimli bir İtalyan cerrahın kendi adıyla anılan ameliyatı tanımlamasıyla başlamıştır. Yaklaşık yüz yıl sonra, 80’li yıllarda yapılan çalışmaların sentetik yamayla yapılan onarımların Bassini’nin tanımladığı dikiş yardımıyla dokuları yaklaştırma ilkesiyle yapılan onarımlara üstünlüğünün kanıtlanmasıyla ikinci devrim olmuştur. Artık dokuları dikişle gererek yaklaştırmak yerine, araya sentetik bir yama konularak gerginlik olmadan daha başarılı teknikler tanımlanmıştır. 90’lı yıllarda ise laparoskopinin cerrahiye girmesiyle fıtık için de kullanılmaya başlanmıştır. Bu sayede, ağrı başta olmak üzere, hastanın cerrahi sonrası rahatsızlıkları en aza indirilmiş ve kozmetik olarak da daha iyi sonuçlara ulaşılmıştır.

Günümüzde kasık fıtık ameliyatları açık veya laparoskopik olarak hastanede kalmaya gerek kalmadan yapılabilmektedir.