Kardeş kıskançlığı

Kardeş kıskançlığı, yüzyıllar öncesine dayanıyor… Tarihin tozlu kitaplarında Kabil ile Habil’in hikayesinden başlayan bu hikaye, günümüze kadar geliyor ve hiçbir zaman da bitmeyecek sanki… Ta ki siz durdurana dek!

Kardeş kıskançlığı

KARDEŞ YOLDAYKEN...
Acıbadem Maslak Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Arzu Önal, yeni gelen bebek için hazırlık yapmanın bir parçasının da ondan önce doğan kardeşini bu duruma hazırlamak olduğunu söylüyor: 

“İkinci kardeşin geleceği haberi büyük çocuk için hayatında çok büyük değişiklikler olacağı anlamını taşır. Yani ilk çocuk için gereksiz bir stres nedeni olur. Daha önce kardeş deneyimi yaşayan çocuk ise ikinci kardeşin gelmesiyle büyük bir felaket olmayacağını bilir. Ancak yine de bu durumu çok kolay atlatamaz” diyor ve anne-babalara şunları yapmalarını öneriyor...

Yaş grubuna göre değişmekle birlikte, küçük çocuklara hamile olduğunuzu çok erken haber vermeyin. Fakat haberi başkalarından duymadan ona söyleyin. 
• Ultrasonografi randevularınızdan birkaçına gelmesini sağlayın.
• Karnınıza dokunmasına, kardeşinin tekmelerini hissetmesine izin verin.
• Alışverişlere onu da dahil edin, aldığınız eşyaları nasıl ve nerede kullanacağınızı önceden ona gösterin.
• Evde yatacağı yeri, eşyalarını nasıl yerleştireceğinizi önceden anlatın.
• Onun kıyafetleri arasından kardeşi için kullanılacaklar var ise önceden birlikte seçip karar verin.
• Mümkünse doğum yapacağınız hastaneye önceden götürün. Hatta odanız belli ise oraya bir resim ya da oyuncağını bırakabileceğini söyleyin.
• Siz hastanedeyken nerede kalacağını, kimin ona bakacağını ve diğer ayrıntıları doğum öncesinde paylaşın.
• Yenidoğan bebeğin nasıl bir şey olabileceği konusunda onu bilgilendirin. Kendi bebeklik fotoğrafl arını göstererek nasıl büyüdüğünü konuşun.
• Yeni bebeği olan dost ve akrabalarınızı ziyarete giderek neler olabileceğini önceden izlemesine yardımcı olun.
• Başka bir bebeği kucağınıza aldığınızı ve nasıl davrandığınızı önceden görmesine izin verin. İlk tepkisi sert olabilir, fakat bu tepkiyi başka bir bebekle aşmak size yardımcı olabilir.
• Hediyeleri onun da açmasına izin verin. Hepsinin kendisine ait olduğunu düşünebilir. Bu durumda onu ikna etmek zorunda değilsiniz.
• Odasını ya da karyolasını değiştirmeyi planlıyorsanız doğumdan olabildiğince erken yapın.
• Bu süreçte hayatınızda büyük değişiklikler yapmayın. Taşınmak, bakıcı değiştirmek gibi...
• Memeden kesme, tuvalet eğitimini tamamlama, emziği bırakma konusunda ısrarcı olmayın.
• Doğuma yakın hareket etmeniz yavaşlayabilir, enerjiniz azalabilir. Kendinize iyi baktığınızı, bebeğin size zarar veren bir şey olmadığını hissettirin.
• Doğumdan sonra onunla nasıl ilgileneceğinizi, onunla hala özel zaman geçirmeye devam edeceğinizi anlatın. Çünkü kardeşinden çok sizinle olan ilişkisinde neler değişeceğini merak eder ve bilmek ister.
• Doğumdan sonra hastaneye en az bir kere ziyarete gelmesine izin verin, eğer bu mümkün değilse resim göndererek her şeyin yolunda olduğunu ispatlayın.

Yazı: İpek Koşan

Herkesin etrafınızda pervane olduğunu düşünün. Adım atsanız yanınıza koşuyorlar. Sadece sizi sevip tüm ilgi ve enerjilerini size harcıyorlar. Sonra bir gün, başka biri geliyor. Size gösterilen tüm bu özel ilgi ve alaka yön değiştirerek ona kayıyor. Bu durum sonlansın istiyorsunuz, ama kaçabilmeniz mümkün değil. Çünkü bu problem sizinle aynı çatı altında yaşıyor. Üstelik aynı anne-babaya sahipsiniz... Elinizden hiçbir şey gelmediği için bu duruma alışmak zorunda kalıyorsunuz. Çünkü siz kardeşsiniz! Bu duyguları belki daha önce tattınız, belki de hiç yaşamadınız. Sonuç ne olursa olsun çocuğunuzu anlamak için çabalamanız gerektiği bir gerçek. Eğer bu duyguları anlayamaz, hislerini daha da perçinlerseniz ‘kıskançlık’ harekatını başlatabilirsiniz. Kardeş kıskançlığı, anne ve babasının göz bebeği olmaya alışmış bir çocuğun hissettiği doğal bir tepki. Hafif atlatılabilecekken yıllarca devam
edebilen bir rekabete dönüşmesi de mümkün. Korkmayın! Hem doğum öncesi hem de sonrasında yapabileceğiniz bazı şeyler var!

Doğumdan sonra
Gereken her şeyi yapmanıza rağmen çocuğunuz kardeşini yine de kıskanabilir. Anne ve babanın bazı söz ve davranışlarının kıskançlık duygusunu artırabileceğini söyleyen Dr. Arzu Önal, ‘sen artık büyüdün’ veya ‘onu korumalısın’ gibi cümlelerin kurulması, büyük çocuğu üzebilir. Bu tip cümleler çocuğa, anne-babasının artık sadece kardeşini koruduğunu düşündürebilir” diyor ve şöyle devam ediyor: “Kardeşinin kucağına verilmemesi, sürekli ondan korunması, bunların yanı sıra kardeşi uyurken veya yemek yerken saygı göstermesinin hatta yardım etmesinin istenmesi ona kardeşine daha fazla değer verildiğini düşündürebilir. Bu davranışların nedenleri kısa da olsa çocuğa izah edilmeli.” 

Anadolu Sağlık Merkezi’nden Uzman Psikolog Necmiye Doğruer’in önerilerine kulak verin!

“Aileye yeni bir üyenin katılması, ailedeki tüm dinamikleri değiştirebilir ve çocuklar arasında ilişki sorunları ortaya çıkabilir. Kardeşler arası ilişkilerde rekabet ya da bilinen adıyla ‘kardeş kıskançlığı’ yok edilmesi mümkün olan bir mesele değil. Bu ilişki, doğası gereği böyle yaşanır. Ancak bu durumun duygusal ve sosyal olarak hafifletilebilmesi mümkün. Bunun yolu da öncelikle çocuklara ait duyguların iyi anlaşılmasından geçiyor. Çocuklar duygu canlılarıdır, mantıklı açıklamalarla hiç ilgilenmezler. Bazen aşırı hareketlilikle, bazen içe kapanmayla, bazen okulda sorunlar yaratarak ve bazen de küçük kardeşi gibi davranarak bir şeyler anlatmaya çalışabilirler. Tüm bu hallerde alt mesaj oldukça açık ve net aslında. Kardeşi dünyaya gelen çocuğun; anne-babasına; ‘Beni de görün, beni de sevin’ uyarısı tüm bunlar. Kardeşlerin birbiriyle sağlıklı bağlanabilmesi, rekabetin yıkıcı olmayan bir biçimde yaşanabilmesi için anne ve babanın çocuklarının arasında ayrım yapmaması çok öenmli. Aksi halde, ailede önde ve favori olan çocuğun çok belirgin olması kardeşler arasında yaşamları boyunca bir hat yaratabiliyor. Kardeş ilişkilerinin tam ortasında ebeveynler var. Bu yüzden anne-babaların tutumu kıskançlık üzerinde çok fazla etkili.” 

ANNELER ANLATIYOR
Elif Karabıyık Güryel/32 yaşında
“Dengeli davranıyorum”
8.5 yaşında Zeynep Sude ve 16 aylık Gülce Mina adında iki kızım var. Zeynep kardeşi olmasını çok istiyordu. Haberi duyduğu zaman çok mutlu oldu. Doğuma kadar hiç kıskançlığını görmedik. Çünkü Gülce’nin her şeyini beraber hazırladık. Odasını, beşiğini, kıyafetlerini Zeynep ile birlikte seçtik. Daha çok onun beğendiklerini almayı tercih ettim. Gülce’ye bir şeyler alırken Zeynep’e de aldım. Asıl problem doğduktan sonra ortaya çıkıyor. Zeynep duygularını içine atan bir çocuk. Herkesin davranışlarını gözlemliyor; Gülce’yi severken beni de seviyorlar mı, bana da bir şeyler alıyorlar mı diye bakıyor. Yakınlarımın hepsi ilk günlerde Gülce’ye hediye alırken Zeynep’e de bir şeyler aldı. O, bunları görünce çok mutlu oldu. Kıskandığı zaman içine atıyor, durgunlaşıyor. Onu da anlayabiliyorum zaten. Ama inanın hepsi zamanla aşılıyor. Biz çok fazla yol aldık... Gülce’nin doğumu tam okulların kapanmasına denk gelmesi de çok işimize yaradı. Yaz tatilini hep beraber geçirdik. Gülce’nin temizliğini yaparken, üzerini değiştirirken hep Zeynep’le beraberdik.  ‘Bezini verir misin, hangi kıyafeti giydirsek, şampuanını sen de tut’ gibi cümleler onu çok mutlu ediyor... Okul döneminde derslerinde sorun olur diye korkmuştum. Onu yaşamamak için ders konusunda ona yardımcı olmaya çalıştım. Babasından yardım aldım bunun için. Zeynep’in yanında olduğumuzu ona hissettirmeye çalıştık. Şimdi çoğu şey yoluna girdi ama zaman zaman ufak
kıskançlıklar yapabiliyor. Favori sorusu ise “En çok Gülce’yi mi seviyorsun, beni mi?” oluyor. Ona verdiğim cevap “Seni de çok seviyorum, onu da. Ama sen benim ilk göz ağrımsın.”

Elif Ergün Tunçer/38 yaşında
“Uzman yardımı aldık”
Beş yaşındaki oğlum Ege, hep bir kardeş istiyordu. Deniz’e hamile olduğumu öğrendiğinde çok sevindi. Ancak oyuncaklarını paylaşmamak için kız kardeşi olsun istiyordu. Erkek kardeşi olacağını öğrendiğinde biraz bozuldu. Zor geçen hamileliğim süresince büyük bir olgunluk gösterdi. Ancak kardeşi doğunca işler değişti; bambaşka bir çocuk oldu. Agresifl eşti,
hırçınlaştı, kardeşine şiddet uygulamaya başladı. İşi kendi yöntemlerimizle çözemeyince uzman yardımı aldık. İki kardeşi fazla yan yana getirmememizi, bebeği onun yanında sevmememizi, ailece çok fazla etkinlik yapmamamızı, Ege’nin babasıyla erkek erkeğe daha çok vakit geçirmesini önerdi. Önerileri uyguladık ve etkili sonuçlar aldık. Ege, şimdi dört aylık olan kardeşi Deniz’e daha iyi davranıyor. Şiddet eğilimi azaldı, onunla oyun oynamaya başladı. Artık ona ağabeylik yapıyor. 

Elif Ünal Özdoğan/32 yaşında
“Anne kadar baba da önemli...”
Can ve Zeynep’in arasında tam bir yaş var. Zeynep, kardeşi doğmadan önce karnımın neden büyüdüğünü soruyordu. Ben de bir kardeşi olacağını anlattım. Sezaryen doğum sebebiyle ilk defa Zeynep’ten iki gün ayrı kaldık. Doğumdan çıktıktan sonra odada ve evde, ‘kardeşin getirmiş’ diyerek ona iki tane hediye verdik. Can’ı eve biz getirmedik; bir yakınımızın kucağında geldi. Hastaneden geldim, Zeynep’i kucağıma alarak eski hayatıma devam ettim. Onu sevgisiz bırakmamaya çalıştım. Eşit davranmaya gayret ettim. Daha doğrusu eşimle gayret ettik, ediyoruz... Çünkü bu kıskançlık durumu sadece annenin tek başına üstleneceği bir durum değil bence. Anne kadar baba faktörü de çok önemli. Eşim iyi bir eş olduğu kadar mükemmel bir baba. Bu anlamda çok şanslıyız. Dolayısıyla kuzuların arasında kıskançlık yaşamadık... Zeynep, şu anda harika bir abla.