Soğuk hava = Depresyon

Soğuk havanın insanları depresyona sürüklediği bir gerçek! Peki bundan kurtulmak mümkün mü?

Soğuk hava = Depresyon

Mevsimi kabul edin!
Mevsimlerin değişimi doğal bir akış. Bu değişimi yargılamak yerine izlemek ve detaylarını görmek sizi daha olumlu bir ruh hali içine sokar. Sonbahar, kış, kendine özgü deneyimleri 
beraberinde getirir. Değişen doğasından artan tiyatro sayısına, sebzelerinden televizyondaki programlara keyif aldığınız şeyleri fark edin. Kot giymek ve salep içmek ağustosta pek yapmadığımız şeyler.

Profesyonel destek alın!
Bu dönemde profesyonel destek almaktan çekinmeyin. İsteksizlik-mutsuzluk, değersizlik-suçluluk hisleri, uyku bozukluğu-aşırı uyku hali, enerji azalması-yorgunluk, iştah değişikliği,
sinirlilik, endişe-kaygı, konsantrasyon bozuklukları gibi şikayetleriniz uzun süre devam ederse mutlaka doktor desteği alın.

Hareketlenme vakti
Soğuk hava terlememek için özür sayılmaz değil mi? Spor merkezinde, evde veya hatta tercihen dışarıda kalbiniz 140’ın üzerinde çarpsın! İyi bir egzersizin etkisinin saatlerce süreceğini unutmayın. Egzersiz yapmak gün içinde daha fazla enerjinizin olmasına, metabolizmanızın hızlanmasına ve iyi hissettiren hormonlar salgılamanıza yardımcı olur. Düzenli egzersiz kış uykusuna çekilmeye meyilli bedene yaşadığını hissettirir. Ayrıca halsizlik, enerji kaybı, sürekli uyumak ve karbonhidrat-şeker ikilisine yüklenmek kış aylarında kilo aldırır. Life Fitness Akademi uzmanlarından Özgür Güngör; uygun egzersizler ve doğru nefes yöntemleriyle kendimizi daha mutlu ve enerjik hissedebileceğimize dikkat çekiyor. Özgür Güngör herhangi bir kaynağı olmayan baş ağrısı ve halsizlik için aerobik, pilates, TRX suspension training system, bosu gibi çok nefes nefese kalmadan yapılacak düzenli egzersizlerin etkili olacağını söylüyor. Bu tür egzersizler kanın oksijen bağlama kapasitesini arttırıyor. Yani kan beyin de dahil olmak üzere vücudun gerekli yerlerine daha çok oksijen taşıyor. Güngör eğer baş ağrısından kurtulmak için egzersiz yapılıyorsa çok yüksek şiddetli egzersizden kaçınmak gerektiğini vurguluyor. Eğer hiçbir şey yapamıyorsanız her gün 30 dakikalık
hafif tempolu yürüyüşlere çıkmak da bu dönemde size iyi gelecektir. Halsizliğin tamamen enerji seviyesiyle bağlantılı olduğunu da söyleyen Güngör egzersizin bu dönemde enerjiyi yerine getirmek için tek başına yeterli olmayacağını da sözlerine ekliyor. Peki ne yapmak lazım? Egzersiz yaparken bir yandan beslenmenize ve dinlenmeye de özen göstermelisiniz.

Yalnız kalmayın
Sonbahar-kış depresyonundan kurtulmak için sadece egzersiz yapmak, gün ışığından faydalanmak ya da doğru beslenmenin yetmeyeceğini unutmayın. Bu dönemi tek başınıza atlatamayabilirsiniz. Sevdiklerinizle daha fazla zaman geçirmek, yeni hedefler belirlemek, ilgi alanlarınızı arttırmak, duygularınızı yakınlarınızla paylaşmak, iyi hissettiren her aktiviteye
katılmak ve geri dönüşü güç kararlar almamak da yapmanız gerekenler arasında yer alıyor.

Yazı: Sinem Gürleyük

Güneş yüzünü bizden esirgediği zaman vücudumuz doğal olarak tepki gösteriyor. Hem kış hastalıkları hem de yaşanan enerji düşüşü çoğumuzu depresyona sürüklüyor. Ancak soğuk havaların yarattığı depresyondan kurtulmak elbette mümkün. İşte önerilerimiz…

Bahar aylarında güneşin hayatımıza girmesi ve doğanın coşkusuyla enerjimiz nasıl artıyorsa sonbahar aylarında da tam tersini yaşıyoruz. Doğanın renginin turuncuya, havanın griye dönmesi hepimiz için depresyon çanlarının çalmasına sebep oluyor. Çünkü mevsimlerin değişmesi duygusal değişikliklere de sebep oluyor. REEM Nöropsikiyatri’den Dr. Mehmet Yavuz havaların kötüleşmesi, günlerin kısılması, açık alanlardan tekrar güneşsiz kapalı alanlara girilecek olmasının keyifsizlik ve mutsuzluk verebileceğini söylüyor: “Sonbahar biraz da hüzün mevsimi olarak anılır. Sonbaharda azalan güneş ışınları mutluluk hormonu serotonin salgılamasının azalmasına, beyin kimyasının değişmesine ve depresyona sebep oluyor.” Hisar Intercontinental Hospital Uzman Psikoloğu Gülşah Yahşi de tatil sonrası sorumlulukların artması, eski tempoya geri dönüş, okulların açılması, masrafların artması gibi etkenlerin depresyonun önünü açtığını söylüyor.

Kış uykusuna yatmayın!
Elbette bahara kadar böyle yaşayacak değilsiniz! Birkaç küçük yöntemle bu dönemi sağlıklıı ve mutlu şekilde geçirmek mümkün. Liv Hospital Klinik Psikoloğu Beril Yardımcı, sonbahar
depresyonundan korunmanın altın kuralını anlattı.

Odanıza gün doğsun
Bu depresyonun belirtilerinden biri sabahları uyanamamak! Yeterince uyumuş olsanız bile yataktan kalmak istemezsiniz. Yatak odanıza zaman ayarlı aydınlatma sistemi kurmak ve alarmınız çalmadan yarım saat önce suni de olsa yatağınızda gün doğumunu hissetmek uyanmanızı kolaylaştırabilir.

Hayatınıza ışık sokun
Hava serin ve karanlık diye güneş ışığından vazgeçmeyin. Özellikle gündüzleri bulutlu bile olsa dışarı çıkın ve güneş ışığını görün. Güneş ışığı doğal olarak beyninizin duygusal merkezini uyarır ve kendinizi iyi hissetmenizi sağlayabilir.

Sosyal hayatı unutmayın
Arkadaşların, ailenin, iş arkadaşlarının, komşuların önemini azımsamayın. Her şeyi boş vermek istediğinizde kim size el uzatır? Sizi destekleyecek insanları aklınızda tutun, ihtiyaç duyduğunuzda sizi cesaretlendirmelerine izin verin. Bazen bir telefon, kahve sohbeti veya e-mail sizi canlandırabilir.

Şekere dikkat!
Mutluluk, zindelik ve canlılık hissi veren serotonin hormonunun seviyesi düştüğünde, karbonhidratları ve şekerli gıdaları tüketme isteğiniz artar. Kışın özellikle bu yüzden tatlı yeme
eğiliminiz artar. Şekerli ve beyaz unlu gıdalara bağımlılık fizyolojik bir gerçek. Bunlar uyuşturucular gibi biyokimyasal sistemlerinizi etkiler. Ne yediğinizin nasıl hissettiğinizi ciddi ölçüde etkilediğini unutmayın.

Kışa heyecan katın
Bir şeyi yaşamayı beklemek insanı motive eder. Size heyecan verecek bir hafta sonu gezisi, gece planı veya spor planları kış aylarınıza renk katabilir. Kayak, kızak, kar yürüyüşü, buz pateni gibi faaliyetleri heyecanla bekleyebilirsiniz. 

Gevşeyin
İş, ders, aile, arkadaşlar, randevular... Meşgul olmaktan hoşlansanız dahi herkesin sakin kalmaya ihtiyacı vardır. Bazı sorumluluklara veya davetlere ‘hayır’ demekten kaçınmayın ve birkaç dakika hiçbir şey yapmadan geçirin. Bu zamanda dikkatinizi içe döndürüp ruhsal olarak sakinleşmeye, bedensel olarak gevşemeye çalışın.

Ne fazla ne de az uyku
Soğuk havalarda doğal olarak daha uzun süre uyuyoruz. Bu fizyolojik bir ihtiyaç. Geceleri 7-8 saat uyumayı hedefleyin. Yatma-kalkma saatinizi belli bir düzene oturtmak, hayatınıza ritim verir ve enerji seviyenizi arttırır. İhtiyacınız olan düzeni bulun. Özellikle de hafta sonları, bu sizi daha yorgun düşürebilir.

BELİRTİLERE DİKKAT!
Dr. Mehmet Yavuz en az iki hafta boyunca aşağıdaki yakınmalardan beşini yaşıyorsanız depresyonda olabileceğinizi belirtiyor.

• Kendini üzgün ve boş hissetme
• İlginin azalması ve zevk alamama
• Nedensiz kilo alma veya kaybetme
• Uykusuzluk veya aşırı uyuma
• Yersiz aşırı hareketlilik veya uyuşukluk
• Sürekli, nedensiz yorgunluk, enerji kaybı
• Değersizlik ve suçluluk duygusu
• Düşünme, konsantre olma yetisinin azalması
• Ölüm ve intihar düşünceleri