Tükenmişlik Sendromu Nedir?

Modern yaşam tarzı, modern hastalıkları da beraberinde getiriyor. Bunlardan biri de; Meryem Uzerli’nin Muhteşem Yüzyıl’dan ayrılmasına neden olan ve birden bire hayatımıza giren Tükenmişlik Sendromu...

Tükenmişlik Sendromu Nedir?


Psikolojik belirtiler: Duygusal bitkinlik, kronik bir sinirlilik hali, çabuk öfkelenme, zaman zaman bilişsel becerilerde güçlükler yaşama, hayal kırıklığı, çökkün duygu durum, anksiyete, huzursuzluk, sabırsızlık, benlik saygısında düşme, değersizlik, eleştiriye aşırı duyarlılık, karar vermekte yetersizlik, apati (umursamazlık), boşluk ve anlamsızlık hissi, ümitsizlik.

Davranışsal belirtiler:
Hatalar yapma, bazı şeyleri erteleme ya da sürüncemede bırakma, işe geç gelme, izinsiz olarak ya da hastalık nedeni ile işe gelmeme, işi bırakma eğilimi, hizmetin niteliğinde bozulma, işte ve iş dışındaki ilişkilerde bozulma, kaza ve yaralanmalarda artış, meslektaşlara ve hizmet verilen kişilere, mesleğe vb. karşı alaycı bir tavır sergileme, işle ilgilenmek yerine başka şeylerle vakit geçirme, kuruma ilginin kaybı.

Tükenmişlik Sendromunun Tedavisi 
Mükemmeliyetçi yapı, kişinin kendini telkinle ve dikkatini başka yönlere dağıtarak büyük ölçüde kontrol edebileceği bir kişilik yapısıdır. Kişinin bazen her şeye yetemeyeceğini, her zaman her şeyin yolunda gidemeyebileceğini bilmesi, tükenmişlik duygu durumunu hayatından uzak tutabilmesi açısından büyük fayda sağlar. Yüksek ve ulaşılması güç hedefler yerine daha ulaşılabilir hedefler koymak da Tükenmişlik Sendromu’nu önleme konusunda önemli bir adımdır. Kişinin yaşadığı sorunda kendi payını değerlendirirken objektif olması, yaşadığı tükenmişlik sürecini aşmasına da yardımcı olur.

Kişinin kendi durumunun farkına varıp, kendine daha çok zaman ayırması gerekir. Yaşadığı zorlukları sisteme bağlamak ya da sorumlu bireyler aramak, sık rastlanan ve tükenmişliğin şiddetini arttıran durumlardır. Bu nedenle bu düşünce biçimlerinden uzak durulmalıdır. Hayatta iş ve özel yaşam arasında bir denge kurulması, işin gereğinden fazla zaman almamasına dikkat edilmesi gerekir. İş ortamında iletişimin geliştirilmesi, paylaşımların artması, sorumluluğun bölüşülmesi, eskiden keyif alınan etkinliklerin yeniden yapılmaya başlanması ve yeni etkinlikler keşfedilmesi sürecin aşılmasında önemli yer tutar. Bu sorunu yaşayan kişiler bazen yardım almak istemeyecek kadar çaresiz hissedebilirler. Böyle durumlarda, kişinin yakınlarının devreye girmesi ve kişiyi profesyonel yardım almaya ikna etmesi gerekir.

Kişinin iş hayatı ve özel hayatında belirgin şekilde kendini gösteren Tükenmişlik Sendromu tedavi edilmediği veya ilgilenilmediği sürece kişinin hayatını olumsuz etkilemeye devam eder.
Uzmanlar, Tükenmişlik Sendromu’nun; iş hayatında aşırı yorgunluk, kronik zorlanma, monotonluk, yeteri kadar dinlenememe ve kişinin gösterdiği efora karşı beklediği verimi alamayışı sonrasında ortaya çıktığını belirtiyor. Halsizlik, yorgunluk, motivasyon kaybı, isteksizlik, çaresizlik duygusu, tahammülsüzlük, sinirlilik, uyku ve iştah bozukluğu, vücut ağrıları gibi belirtilerin sıklıkla görüldüğü ve kişide tükenmişlik hissi yaratan bu durumun; iş yaşamı ve kendi ruh sağlığı kadar, sosyal yaşam ve aile hayatı üzerine de olumsuz etkileri var. 

Her meslek grubunda görülebilir
İş hayatında aşırı rekabetçi ortam, kişilerin paylaşımlarının ve birbirlerine olan güvenlerinin az olması, adaletsizliğin var olduğu düşüncesi bu sağlık sorununa ortam hazırlıyor. Kişi yoğun motivasyon ve enerjiyle başladığı bir işte emeğinin karşılığını alamadığını düşündüğünde, tükenme hissi kendini göstermeye başlıyor. Daha çok enerji harcayarak çok büyük değişimler sağlayacağını düşünmesi üzerindeki baskıyı artırıyor. Özel yaşamında ve sosyal hayatında, kendini rahatlatacak sosyal aktivite ve etkinliklere yer vermemesi, enerjisinin hızla düşmesine neden oluyor.

Hastalık 4 evreden oluşuyor
Şevk ve Coşku Evresi: Bu evrede yüksek bir umutluluk, enerjide artma ve gerçekçi olmayan boyutlara varan mesleki beklentiler sergileniyor. Kişi için mesleği her şeyin önündedir, uykusuzluğa, gergin çalışma ortamlarına, kendine ve yaşamın diğer yönlerine zamanını ve enerjisini ayıramayışına karşı üstün bir uyum sağlama çabasındadır.

Durağanlaşma Evresi:
Bu evrede artık istek ve umutlulukta bir azalma oluyor. Kişi mesleğini uygularken karşılaştığı güçlüklerden, daha önce umursamadığı ya da yadsıdığı bazı noktalardan giderek rahatsız olmaya başlıyor. Hatta sorgulanmaya başlanan işten başka bir şey yapamıyor. 

Engellenme Evresi: Başka insanlara yardım ve hizmet etmek için çalışmaya başlamış olan kişi, insanları, sistemi, olumsuz çalışma koşullarını değiştirmenin ne kadar zor olduğunu anlamaya başlıyor. Yoğun bir engellenmişlik duygusu yaşıyor. Bu noktada 3 yoldan biri seçiliyor.
Bunlar; adaptif savunma ve başa çıkma stratejilerini harekete geçirme, maladaptif savunmalar ve başa çıkma stratejileri ile tükenmişliği ilerletme, durumdan kendini çekme veya kaçınma.

Umursamazlık Evresi (Apati):
Bu evrede, çok derin duygusal kopma ya da kısırlaşma, derin bir inançsızlık ve umutsuzluk gözleniyor. Kişi mesleğini ekonomik ve sosyal güvence için sürdürüyor ancak, ondan zevk almıyor. Böyle bir durumda iş yaşamı kişi için bir doyum ve kendini gerçekleştirme alanı olmaktan uzaklaştırarak, kişiye ancak sıkıntı ve mutsuzluk veren bir alan haline geliyor.

İşte ‘Tükenmişlik Sendromu’nun Belirtileri?
Tükenmişlik Sendromu; psikofizyolojik, psikolojik veya davranışsal belirtilerle ortaya çıkıyor.

Psikofizyolojik belirtiler: Yorgunluk ve bitkinlik hissi, enerji kaybı, kronik soğuk algınlığı, sık baş ağrıları ve uyku bozuklukları, gastrointestinal bozukluklar ve kilo kaybı, solunum güçlüğü, psikosomatik hastalıklar, koroner kalp rahatsızlığı sıklığında artma.