Telefon kullanmanın en pratik 5 yöntemi

Akıllı telefonlar dokunmatik dijital cihazları hayatımıza sokarak dijital dünya ile etkileşimimizi kocaman klavyelerden kurtardı. Artık küçük telefon ekranları veya tabletler üzerinden yazışıyoruz, oyun oynuyoruz, film seyrediyoruz, hatta e-mail okuyup yazıyor, işlerimizi yürütüyoruz. Peki telefonlarımızı daha pratik, daha etkin, daha sağlıklı ve güvenli kullanmak için ne yapabiliriz. İşte, telefon kullanımını kolaylaştıracak 5 pratik yöntem.

Telefon kullanmanın en pratik 5 yöntemi

1. Bulut servislerine alışın
Eğer hala bir bulut servisine abone değilseniz, bu kavramla artık tanışmanızın ve onu aktif olarak kullanmanızın zamanı geldi. Bulut servisleri, en basit açıklamasıyla, telefonunuzdaki SD Kart gibi çalışır. Telefonunuzun hafıza kartına depolayacağınız fotoğrafları, videoları, dosyaları internette size ayrılan gigabytlarca depo alanına yükleyip orada sakladığınızı düşünün… Hem iOS hem de Android sistemi, kendi eko sistemleri içinde bulut servisi sunuyorlar. Ancak dilerseniz bu servisleri daha geniş imkanlarla kullanabilirsiniz. Sadece veri depolamak için değil, şifrelerinizi tek merkezden yönetmek, iş ve kişisel notlarınıza her yerden kolayca ulaşabilmek gibi imkanları da bulut servislerini destekleyen uygulamalarla sağlayabilirsiniz.

2. Şarjınız bitmesin
Şarj problemi, telefon cihazlarının en büyük problemi. Artık bir telefon alırken, yanında yedek bir batarya almanın da telefonun ömrünü yıllar boyunca uzattığını biliyoruz. Yine de şu küçük bilgi aklınızda kalsın. Olabildiğince çok veriyi telefonun dahili depo alanı içinde değil, SD kart ve bulut depo sisteminizde saklamanızı tavsiye ediyoruz. Çünkü telefonların dahili depolama birimlerinde kullanılan teknoloji, ne kadar çok veri depolanırsa, cihazın o kadar çok enerji tüketmesine neden olur. Bu nedenle, biriken SMS’lerinizi, fotoğraflarınızı, videolarınızı, WhatsApp gibi uygulamalardaki yazışma loglarınızı, uygulamalarınızı dahili depolama alanından çıkarıp SD karta ve mümkünse bulut servisine yükleyin. Göreceksiniz, telefonunuzun şarjı çok daha uzun süre dayanacak. Ayrıca eğer imkanınız varsa, güneş panelleri ile donanmış sırt çantası gibi, dijital cihazlarınızı şarj eden yeni nesil aksesuarları da tercih edebilirsiniz. Hatta artık üzerinde güneş paneli olan telefon kılıfı gibi ürünleri bile bulabilirsiniz.

3. Bileğinizi sakatlamayın

Telefonlarınız çok ağır olmayabilir, sonuçta 100-200 gramlık cihazlar. Ama size kötü bir haberimiz var, telefonu uzun süre avucunuzda tutmak için kaslarınızı zorladığınızda carpal tunnel de hayatınızın bir parçası olarak size eşlik etmeye karar verebilir. Ona bu fırsatı vermeyelim, ekmeğine yağ sürmeyelim. Peki ne yapalım? Telefonumuzu avucumuzda tutmak için bir telefon socketi kullanalım. Parmak arasına yerleşen bu soketler sayesinde telefonumuzu tutarken avuç ve bilekteki kaslarımızı zorlamaktan kurtuluyoruz. Hatta tarzınıza uygun, etkileyici tasarıma sahip bir popsocket de tercih edebilirsiniz. Üstelik bu aparat sayesinde telefonunuzu aracınızda ön konsola da kolayca sabitleyebilirsiniz. Bazı soketlerin, araba konsoluna takılan ek parçaları da bulunuyor, aklınızda olsun.

4. Çift sim kart çağındayız
Hem iş hem de özel hayat için iki ayrı telefon hattı kullananlar, iki ayrı telefon taşımanın nasıl bir kabus olduğunu çok iyi bilirler. Neyse ki insanoğlu medeniyetinin güneş sistemi dışındaki nebulaları ve galaksileri fethetmeye hazırlandığı şu günlerde telefon üreticileri de neredeyse her modelin çift sim kartlı edisyonunu üretiyorlar. Eğer çift hattınız varsa, telefonunuzu çift sim kartlı bir modelden tercih etmenizi tavsiye ediyoruz. Galaksileri fethettiğimiz bir çağda, neden hala iki telefonla cebelleşmek zorunda kalasınız? Çift telefon çok 2002 artık.

5. Widget’larla barışın
Yapılan bir istatistik çalışması olsa, araştırma sonuçlarında telefon kullanıcılarının %86’sının widget kullanmayı bilmediğini ve tercih etmediklerini ya da buna üşendiklerini okusak hiç şaşırmayız. Şimdilik böyle bir istatistik çalışması duymadık ama siz yine de bize güvenin, çoğu insan widget’ların gücünü küçümsüyor. Siz küçümsemeyin ve telefonunuzdaki uygulamaların widget’larını, ihtiyacınıza göre şekillendirip telefon ekranlarınıza yerleştirin. Widget’lar sizin düşmanınız değil hayatınızı kolaylaştıran yardımcılardır.